Müslümanlık bu mudur?
Müslümanı tarif etmemiz gerekirse, mesela etrafı ile candan, içtenlikle ve gerçekten ilgilenen.
Derdi olanla dertleşen, iyi dinleyen, anlayan ve derdiyle dertlenen.
İhtiyacı olanı daha o hiçbir ihtiyacını söylemeden hisseden ve imkânları nispetinde, beklentisiz ve karşılıksız, sadece Allah rızası için yardım eden ve bunu onu incitmeden gizlice ve güzelce yapan.
Arayan, soran, ziyaret eden.
Her gördüğünde, tebessüm süslü bir yüzle, içten selam veren.
Hakka, hukuka, adalete saygı gösteren.
Daima saygılı davranan ve hep önceliği alt kesime sunan kişidir.
En üzücü en acı şeylerden biri de Müslüman takılan, namaz kılan ibadetlerini hesapta takvaca yapan ama kendi dışındaki insanların hiçbir derdi ile
İlgilenmeyen, dertlenmeyen, imkânlarını onlar için kullanmayı aklına ucuna bile getirmeyen aklına gelirse getirilirse param gidecek malım azalacak diye korkusundan, yüzüne tenine ölüm hali çöken rengi benzi atan zavallı samimiyetsizlerdir.
Benim canımı en çok inciten şeylerden biri de sorsan ciddi ciddi Müslümanım diyen hiç okumamış ama hesapta üst seviyelerde okumuş hatta bilmem ne de olmuş bilmediği de nerdeyse yok gibi ve her şeyin en iyisini doğrusunu o bilen zatların, İslam’ın asla kabul etmeyeceği razı olmayacağı şeyleri İslam adıyla yapmaları, yapanları da adeta
Kutsamaları, ülke düşmanlarıyla iş birliği yaparak insanlığa nankörlük yapanlar ve neticesinde kendinden olanları asla sorgulamamaları adeta körü körüne taparcasına sevmeleri, laf söyletmemeleri ve sonunda acı sona yaklaşmalarını göz göre göre izleyenler nasıl bir Müslümandır nasıl bir mümindir akıl sır ermiyor!