Dini Kullananlar!

İslam’a inanmak “İNSAN” olmakla başlar!
İnsanlık ta, Müslümanlar da İslam’a yakınlıkları oranında iyiliğe, güzelliğe, medeniyete, hakka hukuka, hayra yakın olurlar.
İnsanlar, İslam’ın hakikatlerine vakıf oldukları, onları kavradıkları, hayatlarına hâkim kıldıkları oranda insanlaşırlar, yükselirler ve hatta meleklerden bile üstün hale gelirler.
Kuran’a yaklaştıkları oranda sıkıntılardan kurtulur, uzaklaşır ve doğruluğa, adalete yakınlaşırlar.
İslam’dan insanlıktan uzaklaştıkları oranda da iyilik, güzellik, mutluluk, huzur ve hayırdan uzaklaşır, adaletsizliğe, haksızlığa, zulme, kötülüğe, karanlığa ve zillete mahkûm olurlar.
Dinin İslam’ın Sırrı budur.
Son zamanlarda, insanlarımız bakalım bu sırrı ne zaman keşfedecek ve buluşacak.
İnsanlar, İslam’ın hakikatlerinden uzaklaştıkları oranda da insanlıklarından uzaklaşırlar, kötüleşirler, kabalaşırlar, zalimleşirler!
İnsanlar kurandan uzaklaştıkça kötülüğün, zulmün, adaletsizliğin içine uzaklaştıkları oranda girerler ve hatta hayvanlardan daha da aşağı derecelere düşerler.
Mesele kurana uzaklık yakınlık meselesidir.
Yani hem İslam’a inammış Kuranın emirlerine uymuş gibi görünüp fetvalar vererek insanları kendine bağlayarak hırsızlık, arsızlık, hak yemek, cana kıymak, maddiyat için çoluk çocuk demeyip öldürmek, zulüm etmek yalan dolanla maddi menfaatler kazanmayı ilke edinmek, Müslümanlık hele, hele ki insanlık hiç değildir.
Ne yazık ki son günlerde şahit olduğumuz bu alçaklıkları duyar ve izler olduk.
Hiç vicdanları sızlamadan küçücük çocukları, gencecik evlatları öldürmek onların üzerinden bilinen veya bilinmeyen menfaatler elde etmek kadar
Gözleri kararmış insanlarımız kendilerini
Sorgulamaktan korkar olmuşlardır!
Bu türler doğruya dönmekten ürkmemeli, Yanlışları terk etmeli iyi ve dürüst insan olmaktan çekinmemelidirler.
Kuranın kaynaklarını özenle esas almalıdırlar. Sadece Kuran ve sünnete inanıyoruz demekle olmaz.
Demem odur ki bizler Müslüman halkı olarak,
Kimden gelirse gelsin, kim ne derse desin, kuran ve sünnete uymayana asla önem vermeyelim, peşlerinden gitmeyerek onları sever, onlara inanır duruma düşmemeliyiz.
Eğer düşersek te onların günahlarına ortak olduğumuzu bilmeliyiz derim!
Bu tür insanları çok iyi tanıyalım ve bunlara en ufak dahi bir ödün vermeyerek gerçeklerin peşinde, gerçeklerin avcısı dürüstlük abidesi olalım!