Sevinsek mi üzülsek mi!
ABD ve İngiltere el ele verip, Rusya ile de anlaşarak 12 günde Suriye’yi bölüp parçaladılar.
Nihayet Suriye de özlenen darbe yapıldı ve uzun yıllardır beklenen BOP projesi bölünüp parçalanması sıralamasının son üç ülkesinin biri bölünüp parçalanmış oldu.
Bu BOP Projesi gereği Geride kalan İran ve Türkiye.
Çünkü çok uzun yıllar öncesi konulan bu sıralama neticesinde orta doğuda bölgeye hâkim olan en büyük devletin İsrail olmasıydı.
“Sevinsek mi” dememizin sebebi ise 61 yıllık saltanatın sona ermesiyle halkını ezen, hakkın hukukun kalmadığı diktatör bir rejimle acımasız ve vicdansız bir devlet liderinin yerle bir olması, yaptıklarının cezasını çekme sırasının gelmesidir.
Öte yandan “üzülsek mi” dememizin nedeni ise beklenmeyen bir gelişme olmaması halinde bölünüp parçalanma sırasının İran’dan sonra bize gelecek olması ile bu sırama da en çok iki üç yıla kadar olabilir varsayımıdır.
Uzun zamandır sözünü ettiğimiz Rusya Ukrayna savaşı bir strateji savaşı oluşuydu ki artık bu tam olarak ortaya çıktı.
Yıllar öncesi anlattığımız bu projenin gerçekliği üç devletin anlaşarak Suriye’yi parçalamalarıyla sona erdi.
Yine uzun yıllardır Suriye’yi koruyan Rusya şimdi Esad’ı korumaya almakla yetinmesi yine anlaşmanın bir parçasıydı ki bu tezgâhın içinde Esad’ın olma ihtimali de gerçek dahilinde olabilir.
Beşşar Esad’ın babasının ölümünden sora Suriye’nin başına geçtiği tarih çok uzun olmamasına rağmen gidişi erken oldu diyebiliriz.
Burada iki binli yıllardan sonraki Suriye’nin tarihine kısaca bakalım!
Baba Hafız Esad 10 Haziran 2000 tarihinde öldü, oğlu Beşşar Esad tek başına girdiği seçimlerde devlet başkanı seçilerek devletin başına geçti.
Beşşar’ın seçilmesi Şam baharının ve reform umutlarının doğuşuna tanıklık etti ama 2001 sonbaharında yetkililer harekâtı bastırdı ve önde gelen entelektüellerden bazılarını hapsederek bunun yerine reformlar bazı piyasa reformlarıyla sınırlı kaldı.
5 Ekim 2003'te İsrail, İslami Cihat üyeleri için terörist eğitim tesisi olduğu iddiasıyla Şam yakınlarındaki bir bölgeyi bombaladı. Mart 2004'te Suriyeli Kürtler ve Araplar kuzeydoğudaki Kamışlı kentinde çatıştılar. Kısacası Kamışlı ve Haseki şehirlerinde ayaklanmalar başlamasıyla 2005 Yılında Suriye Lübnan’daki askeri varlığına son verdi.
