Bilal Esen
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

İnsanlık ve Müslümanlık

A- A+ Paylaş
Reklam

Müslümanlık gerçek insan olmaktır, insan olanda gerçek Müslümandır!
Allah’a inanarak dinine bağlı olan her kişi Allah’ın önerdiği ve emrettiği insan olabilmek demektir.
Bu tür insanlar elindeki maddi manevi imkanları sadece kendi yaşamı için değil, tüm insanların mutluluğu içinde gayret sarf ederek kendilerini başkalarına da yetecek bir bereket kapısı gibi görenlerdir.

Onlar, bir tas çorbayı sadece mideye değil, bir yüreğe umut olarak sunanlardır.
Onlar, bir aileyi kardeş bellemiş, sanki kendi annesi aç kalmasın ister gibi kimsesiz bir anaya sahip çıkanlardır.
Bir çocuğu evlat sayıp, gıyabında başını okşar gibi, ayakta durabilsin diye arka çıkanlardır.
“Zamanını, emeğini, becerisini, ilişkilerini, sağlığını, enerjisini yüzlerce fakir öğrenciyi arayarak tarayarak tespit eden ve onlara yine iyilik cömertlerinden topladıkları bereketli paralarla, özenle seçtikleri tam takım giyecekleri- elbisesinden ayakkabısına çorabına kadar – alan ve bizzat kendi elleriyle veren, giydiren o kutsal insanlardır.” (şefika/dilek)
Ve öyleleri vardır ki, bir gencin boynunu bükük görünce, omuz olur, Bir ihtiyarın suskun gözlerinde yılları görür, el uzatır, “Kimse bilmese de Allah bilir ya, o yeter” der…

Onlar, sadece iyi olan değil, iyiliği yaşatan insanlardır.
Yemek yedirenler, hediye alanlar, dert dinleyen, çözüm sunanlar.
Kimseyi kırmayanlar Kırmazlar, dökmezler, yalnızlığı varlıklarıyla yok edenlerdir.
Onlar, kalp onarırlar, dua toplarlar,
Zalime susmaz, mazluma suskun kalmazlar.
Adaletin gölgesini, güneşin altında ararlar, Kötülüğe engel olanlar, Zalime karşı duranlar, İyiliği hakim kılanlar
Adaleti ayakta tutanlar…

Akrabalarına sahip çıkanlar, akrabayı ararlar, dostu bırakmazlar.

İyiler bilirler ki, gerçek iyilik, aktif iyilerin harekete geçerek iyiliğe ihtiyacı olan her canlıya, her varlığa, ihtiyacını karşılama, sunma gayretini bizzat gerçekleştirmeleridir. 
Peki daha ne yaparlar gerçek insanlar?

Bir yetimin kalemini tutabilirler, harf, harf büyüsün diye…
gece yatağında huzurla uyusun diye, bir sokak çocuğuna battaniye olabilirler.
Bir üniversiteliye burs değil, hayal olur,
bir yaşlıya bakıcı değil, evlat olabilirler.
Köy okuluna kütüphane kurabilir,
bir engelliye tekerlek değil, kanat takabilirler.
Birine ayna olup, kendisini tanımasına yardımcı olabilirler.
Bir kavganın ortasında barışın sesi, bir yalnızlığın ortasında dostun eli olabilirler.
Ve belki de en güzeli…
iyiliği sadece yapmazlar, çoğaltırlar, örnek olurlar, iyiliği bulaştırırlar.
Çünkü gerçekten iyiliği seven insanlar şunu bilirler:
Dünya, büyük adamlarla değil, içten, sade, samimi iyilerle güzel olur.
Ve bu iyilik…
yürekten gelen bir tebessümle başlar, bir ömrü değiştirecek bir sevgiyle büyür.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Bilal Esen yazıları

Manşet Haberler

Çok okunanlar
sanalbasin.com üyesidir