Güçlü bir Devlet Olmak!

Bugün ihtiyacımız olan şey, yeni bir hayal değil; unutulan insani değerlerin yeniden canlanmasıdır.
Ya hep beraber var olacağız ya da birlikte yok olacağız.
Mutlu güvenli adil bir ülke için yeni bir yol haritası nasıl olmalıdır dersek!
Mutlu, medeni, güçlü, ülkeler arasında saygın, bir ülke olmanın yolu;
Atatürk milliyetçiliğinden, samimiyetten, adaletten, hak ve hukuktan, dürüstlükten, bilgiden, kolaylıktan, sadelikten, paylaşımdan, güvenlikten ve huzurdan geçer.
Her insan kıymetlidir, Her insan biriciktir, Her insan değerlidir ve devletin temel felsefesi de bu olmalıdır.
Anadolu'nun her şehri cazibe merkezi haline gelmeli.
Sanayiyle, eğitimle, kültürle, bilimle, doğayla
Yatırım yapılmalıdır.
Çünkü cehalet kötülüğü çoğaltır, netice olarak da
cahil olan, adaletsizliği sorgulamaz ve bir gün sonrasını düşünemez.
Ama bizde hâlâ utanmadan kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyenler çoğaldı.
Önce plan yapıyorlar, sonra yağmalıyorlar,
Oysa Adalet ve liyakat; başarının, kalkınmanın ve barışın ön şartıdır.
Herkese eşit fırsatlar sunulmalı, Liyakat, emek ve ahlak esas alınmalıdır.
İnsanına hizmet etmeyi kutsal bilen, tüccar değil, hizmet devleti olmalıyız!
Saygılı ve nazik bir toplum kurarak, Dünyanın en nitelikli eğitim sistemini oluşturmak, Her aileyi ev sahibi yapmak,
Ve kiracılığı ortadan kaldırmakla bir devlet vizyonu mertebesine ulaşmalıyız.
Devletle vatandaş arasında her konuda duygu, düşünce, şikâyet ve önerilerini hükümete iletebilecekleri ve muhatap bulup geri dönüşüm alabilecekleri bir servis köprü kurulmalı ve işe yarar tüm veriler değerlendirilerek, hem de teşvik edilerek ödüllendirilmelidir!
Böylece milletin birikimi devletin hizmetine sunulmalıdır.
Güçlü devlet, zengin ve mutlu millet için;
Yerli üretim, yerli çözüm öncelik olmalı.
Merdiven altı diye bir iş, hizmet ve üretim kalmamalıdır!
Elimizdeki imkânları, ayrıcalıkları, farklı avantajlarımızı öne çıkararak, en yüksek verimlilikle kullanarak zenginleşmeliyiz.
Mesela; Bor gibi, tarım gibi, Fabrikalar gibi vs. vs.
Ayrıca; Karın tokluğuna çalışan işçi ve memurlar,
Aylık geliri 50 bin liranın altında olanlar ise adaletsiz
sistemin zincirlerine vurulmuş demektir.
kendini ne zannederse zannetsin – aslında o sadece
Bu sistemin kölesi olan her birey bu düzen değişmesi için el birliği yapmalı ve bu onların olmazsa olmazı olmalıdır.
Üniversiteler, fabrikalar ve turizm değerleri,
belli kriterler dâhilinde mesela şehirlerin nüfusuna göre adil biçimde dağıtılmalı, eş zamanlı gelişme, yükselme, zenginleşme ve kalkınma sağlanmalıdır.
Sosyal reformlar; sosyal barışın, eşitliğin, adaletin ve huzurun teminatıdır.
Adalet, huzur, toplumsal barış sağlanmalı, yurttaşlık bilinci güçlendirilmelidir.
Yine Halkın maddi mutsuzluğu, tüm sorunların temelidir.
Bu çözülürse, diğer problemler de yavaş yavaş kaybolur gider.
Devlet temelinin sağlam atılması için olması gerekenler ise
Eşit, adil, güvenilir bir adalet sistemi, Altyapısı güçlü, kaliteli bir eğitim modeli, Onurlu davranan, insanı ezmeyen güvenlik güçleri, yine güçlü yerli ve sürdürülebilir bir ekonomi ile tanımlanmaktır.
Devle yöneticileri saydığımız olumsuzluklardan arınarak millete hizmet ederlerse büyür, yücelir, güvenli olarak ülkenin teminatı olurlar.
Saymakla bitmeyecek sistemler var elbette ama konuyu fazla uzatmadan daha sonra güven altında ki yazılarımıza erteleyelim şimdilik ve son söz olarak insanlarımız da doğruya yönlendirilmeli, doğumlarından itibaren ahlaklı, bilgili, vicdanlı birey olarak eğitim mücadelesi vermesiyle modern, aydın, sosyal, adil ve dünya ülkelerine örnek olma mutluluğuyla yaşayan bireyler olarak devlet olma şerefine, onuruna ve gururuna ulaşılmasına devlet ile birlikte önder ve yapıcı olunmalıdır.!