Turizmin Kararan Yıldızı!

Bir başka olurdu Bayramlar güzel memleketimde. Sokaklarına hareket, köylerine, yaylarına bereket ve can gelirdi. Öyle ya memleket dışına göçen nüfusunun çok büyük bölümü hemen yanı başındaki büyük şehirlerde yaşadığından çok kısa sürede soluğu memleketlerinde alma şansına sahipti. Doğal güzellikleri, havası ve suyuyla ülkenin en önemli cazibe merkezlerinde olan Bolu’muz bayram tatillerinin değişmez adreslerinden bir tanesiydi. Bolulu olmak gerçekten bir ayrıcalıktı. Tatilde ne yapıyorsunuz sorusunun karşılığına Bolu’ya gidiyoruz cevabı insanları özendirir ah keşke bizim de böyle bir memleketimiz olsaydı diye iç çektirirdi.
Memleketin hemen her köşesi dışarıdan gelen başka illerin plakasını taşıyan araçlarla dolar, şehir merkezinden Gölcük’e, Aladağ’a, Yedigöller’e geçen tur otobüslerini ağırlardı. Hepimizin içini bir gurur kaplardı. Herkes daha bir Bolulu olur, oturuşumuz, kalkışımınız yürüyüşümüz değişirdi.
O güzel gururlu günlerin artık bir hayli uzağında kaldık. 21 Ocak 2025 tarihinde yaşadığımız o menfur olay bütün dengelerimizi bozdu. Bolu Turizmi adeta; O Eski Halimden Eser Yok Şimdi sözlerini içinde barındıran ‘Yalnızım Dostlar’ şarkısını söylemekte. Ramazan Bayramı tatilini beklenenin çok çok altında konaklamalarla geçiren turizmcilerimiz o gün bugündür bu durumu değiştirmek için ellerinde geleni yapıyor ve ciddi bir mücadele veriyor. Turizm paydaşlarımızla sıklıkla mevcut durumu konuşuyor ve onlardan olumlu sözler duymak istiyorum ama nafile. Acaba diyorum ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durum, hane halkının satın alma gücünün yetersizliğinin bir getirisi mi bu sıkıntının kaynağı? Hiç de öyle olmadığını biraz ötemizde yer alan ve adeta beton yığınına dönüşmesine rağmen tercih sebebi olmaya başaran Sapanca’daki doluluk oranlarından anlıyoruz. Yani durumun ekonomiyle pek de bir alakası yok. Zaten yapılan kontrol ve uygulamalardan dolayı yatak sayısının bir hayli düştüğü Bolu’muzda %20 doluluk oranını bulursan öp başına koy diyor turizmcilerimiz. Etrafındaki 30 Milyon nüfusun bayram tatili tercihinde Bolu’yu es geçmesi inanılası bir durum değil. Cumhuriyet tarihinin en gözde ve değişilmez iç turizm merkezlerinin başında gelen Bolu’muz hiç de hak etmediği bir noktada.
Görünen o ki bu sıkıntıyı tersine çevirmek ancak toplu bir turizm seferberliğiyle mümkün olabilir. Sadece sektör paydaşları değil bu şehirde yaşayan herkesin bir şeyler yapması gerekiyor. Bu durum yetmiyormuş gibi bir de nur topu gibi Altın Madeni meselemiz peyda oldu. Bu konuda Bolu’yu bir hayli yoracak ve ciddi sıkıntıları da beraberinde getirecek gibi duruyor. İşin Türkçe meali, turizmin parlayan yıldızı kararan, bir yıldıza dönüşmek üzere. Eğer önlem almazsak ve doğru bir planlama yapmazsak büyük hüsranlar yaşayacağız. Bu ay itibarıyla bölgemizde başlayacak spor turizmiyle beyaz bir sayfanın açılmasını ve Bolu turizminin bir an önce hak ettiği yere dönmesini diliyorum.
Bu vesileyle tüm değerli okurlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Kurban Bayramı başta ülkemiz olmak üzere tüm Dünya’ya. Barış, bereket ve huzur getirsin.





























