Ormanlar yanarken şeytana uyduk!

HER yaz ülkemizde ormanlarımız yanıyor. Akdeniz sahillerinden, Ege Sahillerine kadar yanmayan ormanımız yok. Karadeniz bölgesinde de yer yer orman yangınları çıkıyor. Bu yıl Sakarya’da, Taraklı’da, Geyve’de de orman yangınları çıktı. İki yıldır da Bolu’nun Göynük ve Mengen İlçelerinde de yer yer ormanlar yandı.

Yetkililer, yanan ormanlarda “Can kaybı” yaşanmadığını belirtti. Ne diyelim “neyse ki çok şükür.” Demek ki yetkililere göre “orman” demek sadece “odun” demekmiş.  

Oysa insan; her orman yangınında kendisini bir kaplumbağa gibi hisseder, yüreği gümbür gümbür atar dumanlardan kaçmaya çalışır, ardından alevlere teslim olur. Ve insanın yüreği “cız” eder.

Oysa insan, her orman yangınında kendisini bir ceylan gibi sağa sola kaçışırken hisseder. Yüreği yerinden fırlayacakmış gibi olur. Sonunda dumanlardan nefes alamaz hale gelir ve alevlere teslim olur. Ve insanın yüreği “cız” eder.

Oysa insan, her orman yangınında kendisini henüz yuvasından uçamamış bir yavru kuş gibi hisseder. Henüz yürümeye başlamamış bir yavru kurt, bir yavru ayı, bir yavru tilki gibi hisseder. Oysa insan, her orman yangınında kendisini bir kirpi, bir yılan, bir solucan, bir karınca, bir kelebek, bir arı gibi hisseder. Ve insan her orman yangınında bunları düşünür ve yüreği “cız” eder.

Oysa yürekleri “odunlaşmış” kişiler, her orman yangınında can kaybı hesabı yaparken, insanların yanmadığını sevinir, çok şükür “can kaybı” yok diyebilir.

Yangınlar nasıl çıkıyor?

Peki, ormanlar nasıl yanıyor, hiç düşündünüz mü? Belki de yetkililerin dedikleri doğrudur. Ancak yetkililer her yıl aynı gerekçeyi söylüyor farkında mısınız?

Ormanları kim yaktı? Yoldan geçen arabadan sigara izmariti atmışlar.

Ormanları kim yaktı? Köylüler anız yakmış, rüzgâr anız alevlerini ormanlara sıçratmış.

Ormanları kim yaktı? Turizm kartelleri. Otel yapacaklar ya, o yüzden onlar yakmış.

Ormanları kim yaktı? PKK’lı hainler yaktı.

Hiç başka gerekçe duydunuz mu? Hayır. Peki, bu gerekçelerle yanan ormanları hiç suçlusu bulundu mu? Bulunduysa hiç yargılanan ve ceza alanı duydunuz mu? Hayır.

Zaten bizim ülkemizde yıllardır her şeyin bir suçlusu olur, ama o suçlu hiç yakalanmaz ve cezalandırılmaz. Misal, ülkemizde enflasyon artıp ekonomi mi bozuldu, suçlusu ABD’dir. Ülkemizde faili meçhul bir cinayet mi işlendi sebebi Hizbullahtır. Bir eylem yapıldı, bir yer mi bombalandı sebebi PKK’dır. Sonrasında da bir süre soruşturma açılır ve kapatılır.

Şeytan diyor ki!

Peki, ormanlar yandıktan sonra yanan alanlar ne oluyor.

Yanan ağaçlar ne oluyor?

Yanan alanlar temizleniyor mu?

Temizleniyorsa o alanlardan çıkartılan atıklar ne oluyor.

Siz bu soruları çoğaltabilirsiniz.

Şimdi biraz daha şeytanın avukatlığını yapalım.

Benim her orman yangını haberini duyduğumda yıllar önce bir orman dergisinde okuduğum makale aklıma gelir.

Özetle, ülkemizde üretilen orman emvalinin miktarı ve yine ülkemizde orman emvalinden üretilen mamullerin miktarına dair bir istatistikten bahsediyordu.

Ve ülkemizde çok yüksek kapasiteli Lif Yonga Entegre tesisleri var. Bu tesislerin hammaddeleri ormanlarımızdan karşılanıyor. Bu tesisler sadece üretilen tomrukları değil, ormanların temizlenmesi sonucu ortaya çıkan atıklardan karşılanıyor. Orman Bakanlığı Entegre tesislerinin ihtiyacı olan hammaddenin ancak yüzde 40’ını karşılayabileceğini kendilerine söylüyor. Yani siz böyle bir tesis kurmadan önce Bakanlık size bunun yüzde 40’nı ben verebilirim, yüzde 60’ını ithal etmek zorundasın diyor.

Dolar aldı başını gidiyor. Peki, bu tesisler doların bu kadar pahalı olduğu bir ülkede sizce kapasitelerinin yüzde 60’ını ithal ediyor mudur?

Ormanların yandığı yere otel yapılıyor anladım da, yanan yerlerden çıkartılan emval ne oluyor onu soruyor şeytan?

Şeytana uymasak mı?