LED BİR' VELE DİŞTİRİ

Kısa TFF olan “Türkiye” Futbol Federasyonu, Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu kutlu yılda, Türkiye’de stat kalmamış, bu sembolik yıla damgasını vuracak kentler yokmuş gibi, Türkiye Süper Kupasının arabistanda oynanmasına karar verdi. 

100 yıllık bu cumhuriyet size ne yaptı da bu kadar gıcıksınız bu cumhuriyete?

Mustafa Kemal’in Milli Mücadeleyi başlattığı Samsun, bir vapur durağıymış, Başkentimiz Ankara, işgalin başladığı ve bittiği, kuruluşun ve kurtuluşun kenti İzmir yokmuş gibi, Erzurum, Sivas Kongreleri Riyad’da toplanmış gibi, Gaziantep sanki iş kazasında yaralanmış, Şanlıurfa, şanını kebaptan yapmış, Kahramanmaraş’ta dondurmacılar, bir çocuğu yangından kurtarıp kahraman olmuş gibi, gitti arabistan’da Fenerbahçe ve Galatasaray’a maç yaptırmaya kalktı. 

Adı Türkiye’nin futbol federasyonu olan TFF’nin ne hale geldiğini, ibretle izledik. İki takımımızın maç yapmak için gittiği arabistanda, gördükleri muameleyi, içine sindiren varsa afiyet olsun, siz yüzünüze tükürülünce yağmur yağıyor sanar “Yarabbi şükür” de dersiniz. Kusura bakmayın, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Türkiye dışında bir ülkede “para karşılığı” sirk hayvanı gibi oynatılmasını en başından beri içim almamıştı. İyi oldu. Ne Şam’ın şekeri, ne arabın yüzü!

Peki ne oldu da kurumlarımızın içi boşaldı?

Gerçekten ülkemiz 6 Şubat’ta büyük bir afetle sınandı. Resmi rakamlara göre 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Bu sadece resmi rakam, içinde depreme bağlı rahatsızlıklar sonrası yitip giden hayatlar, pamuk ipliğine bağlı psikolojiler yok. Kızının sesli mesajını cep telefonu sinyalleri kesildiği için günler sonra alan bir babanın feryatlarını duydum birkaç gün önce. Şimdi o baba hayatta mı? Kalbi atıyor tamam ama yaşıyor mu? Kahramanmaraş merkezli depremin aynısı Japonya’da oldu. 7.6 şiddeti. İnsanlar metrolarda, evlerinde depremin geçmesini beklediler ve sadece 78 kişi hayatını kaybetti. Sadece 78! Bizim resmi rakamımız beş basamaklı, beş! 

Deprem oldu tüm Türkiye aynı anda seferber oldu, öğrendik ki, Kızılay sadece soda değil, çadır da satıyormuş. Unutacak mıyız bunu? Kerem Kınık istifa ettirildi de kapandı mı konu? Liyakatsiz tipler, Türkiye’nin marka kurumlarına sırayla mı oturacaklar? Bugün çadır satan, yarın futbol takımını gezdirir, öbür gün bu ülkenin hangi değerinin içi boşaltılacak diye diken üstünde mi bekleyeceğiz? 

BÜROKRASİDEN İSTİFA TUFANI

Çok kızıyorum. Malum seçim sathı mahallinde bürokraside görevli birçok isim, “hizmet aşkıyla” görevinden istifa edip, aday adayı oluyor, adaylık kovalıyor. Adama sormazlar mı, çalıştığın kurumda ne yaptın da, belediye başkanı olunca yapacaksın? Tel tel dökülüyor bürokrasi… Kendi kurumunu hallettin de sıra belediyeye mi geldi? Atasözü sizin de aklınıza geldi muhakkak ama yazamıyorum bende. 

Bir leylek kaldı evet!