İLLE DE SEN PARTİSİ
Mesele afiş meselesi değil… Kalbimiz Bolu’da atsa da İzmir’de yaşıyoruz bilenler biliyordur. Mesleği İzmir’de de devam ettirince ister istemez ülkeyi takip ettiğimiz kadar, İzmir’i de, Bolu’yu da takip ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından biri Hamza Dağ, kendisini her fırsatta (basın bültenlerinde, sunuşlarda, ziyaret ve toplantılarda) Cumhur İttifakı adayı olarak tanıtıyor. E yalan da değil ittifakın adayı ancak; afişlerinde, broşürlerinde, araç giydirmelerinde mensubu olduğu partinin logosunu kullanmıyor. Bir ortaklaşa aday imajıyla İzmirlilerin gönlüne girmeye çalışıyor.
Bu bir pazarlama yöntemi elbette. Ak Parti ismine önyargılı kitleye yaklaşmanın yollarından biri. Ancak vatandaş dönüp dolaşıp oy pusulasında ampulü göreceğine göre ne kadar sürdürülebilir tartışılır.
Ben bu konuyu sevgili Mert Başkanım’la mutat gündem toplantılarımızda açınca, Bolu’da da benzer bir stratejinin uygulandığını duydum. Çeşitli siyasi düşüncedeki başka arkadaşlarımla da konuyu enine boyuna tartıştık. Son sözleri şu oldu:
Tanju Özcan’a oy verecek Bolulular, pusulada İlle de Sen Partisi arayacaklar!
Peki, İSP’nin (ille de sen partisi) nasıl ortaya çıktığını konuşmayacak mıyız? Mütevazı olmaya gerek yok, bu işlerden anlarım biraz. Bana göre gerekçelerini sıralayıvereyim sizin de kafanızda soru işareti kalmasın, oy pusulasında İSP’yi aramayın.
Hz. İsa’ya atfedilen bir söz var: “Hiç kimse doğduğu şehirde peygamber olamaz” diye.
Tanju Özcan, Bolu’da nasıl görülüyor bilmiyorum ama Bolu dışında inanılmaz popüler ve tanınan biri. Seven sorgusuz sualsiz çok seviyor, sevmeyen de ölesiye nefret ediyor. Daha arada kalmış ya da kararsız birini görmedim.
Eskiden Boluluyum dediğimde, sırasıyla “Ankara İstanbul yaparken mola verdik çok soğuktu” “Aaa Abant çok güzel” “Boluspor üst ligleri hak eden bir takım” daha da Bolu’yu bilenler, “Bolçi ne öyle ya çok iyi” ve “İzzet Baysal imar etmiş memleketinizi, çok şanslısınız” diyorlardı.
Şimdi Bolunun, Bolu dışındaki tek markası “Tanju Özcan “ oldu. Öyle ki, arkadaşlarım, başkanı ara da bir merhaba diyelim bile dediler bana, Tanju Başkan sağ olsun bizi elin İzmirlilerine madara etmedi açtı telefonumu…
Bir diğer alternatif, bu marka değerini Bolu’da da pekiştirmek olabilir. Özellikle Bolu’yla sosyal bağ kurmayan ama oy kullanan üniversite öğrencilerinin göçmen karşıtı, kronik muhalif, milliyetçi damarını CHP logosu kullanmadan yakalamak amaçlanıyor olabilir.
Bir diğer neden şu olabilir: Başkan Bolu’da partinin önüne mi geçti? Tartışmasız evet! Dolayısıyla onun partinin logosuna mı ihtiyacı var, partinin mi onun ismine ihtiyacı var, buyurun tartışalım. tvbolu.com.tr sitesine yorumlarınızı samimiyetle bekliyorum.
Şimdi gelelim işin tartışılması gereken asıl tarafına. Özellikle muhalefetin iddiaları yenilir yutulur cinsten değil. Sosyal demokratlığın son kırıntılarının kaldığı CHP yönetiminin ve elbette Bolu Belediyesinin ve başkanının mutlaka açıklaması gereken bir konu var. Dümdüz sormakta sakınca yok. “İlle de Sen” kampanyası gerçekten iddia edildiği gibi Bolu Belediyesi bütçesinden mi finanse ediliyor? 100 yıllık partinin logosunun aday afişinde olmamasının nedeni bu mu? Belediye tanıtımı adı altında seçim kampanyası mı yürütülüyor? Faturalar Bolu Belediyesine mi kesiliyor?
Yekten sorduk. Konunun muhatapları muhakkak açıklayacaklardır. Biz de işin aslı buymuş der, özür dileriz.
Haftaya kronik rahatsızlığım olan muhalifliği ve Bolu’da yaşasam oyumu kime verirdim onu yazacağım.
Bu modeller böyle idare edin...
