Yaya Geçidi


Çalıştığım şirket nedeniyle Fransızlarla yakın temas halindeyiz.
Yakın zaman önce bir çalışanımız havaalanından Fransız misafirleri alıp şirketimize getirmek üzere yola çıkıyor ve gelirken sağa dönüşte arkadaşımız yayalara yol verince insanlar karşıdan karşıya koşarak geçiyorlar ve doğal olarak Fransızlar bu duruma çok şaşırıyorlar ve dayanamayıp soruyorlar:
‘’Bu İnsanlar Neden Koşuyor? ’’
Evet, bu insanlar neden koşuyor? Bunu ilk duyduğumda bende bir Türk olmanın getirdiği alışkanlıkla güldüm ve bunu okurken çoğunuzun gülümsediğinden de eminim.
Bu sorunun çeşitli cevapları var elbette.
Mesela insanlar koşarak geçmezse arabalar üstüne sürebilir, korna, küfür, el kol işaretleri hatta dayak yemeye bile maruz kalabilir. En iyisi ben koşayım durduk yere canım sıkılmasın diyerek canlarını korurlar.
Türkiye’nin gerçeği maalesef bu; yayaysan arabaya yol vereceksin ya da koşarak geçeceksin.
Bolu’da geçmiş yıllara göre yayaya yol verme oranında gözle görülür bir artış var ancak hala medeni seviyede değiliz.
Yol verirsin arkandaki korna çalar, sen durursun solundan adam yaya maya dinlemeden basar geçer, sen yol verirsin solundaki yol verir arkandaki gelir sana çarpar vs.
Birbirimize saygımız olmaması ve iyice hoşgörüsüz bir toplum olmaya başlamamız nedeniyle bu işler bize çok uzak geliyor.
Yol vermeyenlere sorsan niye yol vermedin ne acelen var diye muhtemel cevaplar şunlar olacaktır:
Bizim geberesice oğlanın hiç derdi bitmeye kalem alacıymış
Bizim hatunu doktora götürecin
Benim bey de yol vermiyor
Ben niye duracın onla dursun; mazot gaç para habarın va mı?
Ve en komik olanı ‘’BİLMEYANKU’’
Hâlbuki 10 saniyelik bir bekleyiş kimseye bir şey kaybettirmez ama belki insanlığımızı hatırlatır.
Hepimizin çocuğu, anası, babası, dedesi, nenesi, genci, yaşlısı, hastası, engellisi her gün bu yolları kullanıyor ve araç tacizine maruz kalıyor.
Lütfen biraz saygı, biraz empati
Görüşmek, haberleşmek dileğiyle
İyilikler
Sedat KAİN