BU SORUNU KİM ÇÖZECEK?

Geçtiğimiz hafta TV Bolu ekibi olarak “Bizim Bolu” isimli gazetemizde gündeme taşıdığımız başıboş sokak köpekleri konusuna değineceğim bu hafta…

Uzun zamandır ülke gündemini ayrıca Bolu gündemini de meşgul eden bu soruna vatandaşlar hala çözüm bekliyor. Seyit Mahallesi Muhtarı İlhami Otacıoğlu da mahallesindeki bu sorunu dile getirdi. Eminim ki henüz röportaj yapmadığım birçok muhtarımız da mahallelerde yaygın olan bu sorunu dile getirecektir. 

Vatandaşlar artık tedirgin, diken üzerinde. Bu sorun tabii ki hep vardı ama bu son zamanlarda saldırı vakaları daha çok arttı. Ben hayvansever bir vatandaşım. Köpekleri de kedileri de hatta yılanları bile çok severim ama bu mevzu artık hayvanseverliğin dışında kalan bir mevzu. 

Sürü halinde havlayarak koşan 9 köpek. Gerçekten korkutucu. Vatandaşlar üzerinde özellikle çocuklar üzerinde ciddi travmalar oluşturuyor bu sorun. 

Medyaya da yansıyan ve geçmişten gün yüzüne çıkan çok sayıda vaka var. E hayvanlara da “Sen toplu gezme. Hemen ayrıl bakayım” da denmez. Sosyal medyada ‘güvenlik sorunu’ olarak adlandırılıyormuş bu sorun. Bence de ciddi bir güvenlik sorunu. 

Bakın yanlış anlaşılamasın. Şunu ayırt edin; hayvanseverlik farklı bu sorun çok farklı. Ben hayvanların öldürülmesinden yana değilim açıkçası. Ama ne yapıp edip bu soruna yetkililerin bir çözüm bulması gerekiyor. 

Ailemden farklı bir şehirde yaşıyorum. Telefonla konuştuğum zaman akşamları sokakta yürürken köpeklere dikkat etmem gerektiğini söylüyorlar. Hadi ben bir şekilde kendimi korurum fakat ekmek almaya çıkan küçük yavrular nasıl kendilerini koruyacak? 

Peki şehrimize başka illerden gelip sokaklara hayvan bırakan insanlara ne demeli? Bakamıyorsanız almayın. Bir heves uğruna alıp sonra bakamayınca da sokağa salmayın. O canlara da yazık.

Kimisi sokakta hemen ölüyor. Kimisi ise adaptasyon geçirip yalnızlıktan, insanla etkileşim haline girmemekten vahşileşiyor. Sonra kendisine bir sürü buldu mu vay halimize. Üzülüyorum. Onlarda bizim canlarımız. Bir orta yol, ortak nokta illa ki vardır.

Bu arada bu sorun sadece ısırılma tehlikesi ile sınırlı değil. Hayvan, salgın hastalık taşıyabilir. Yol ortasına atlayıp sürücülere kaza yaptırabilir. Çevre kirliliğinde az da olsa sebep olabilir. Tavuk, kuş gibi diğer hayvanları da telef edebilir. E mikro anlamda da bir sorun olsa da turizmi de olumsuz etkileyebilir. Farklı yerlerden gelen insanlar kolay adapte olamaz bu sürece. 

Sokaklarında başıboş hayvan gezmeyen insanlar nereden bilsin saldırgan gezen köpeği. Alışkın değiller çünkü. Yani saydıkça sayar insan…Ama unutulmamalı onlarında bir canı var. Bakıldığı zaman da bir insan bir başıboş köpekten çok daha tehlikeli olabilir. Hayvanları uzaklaştırırken onlara uygun alan belirlenmeli. Canlarının güvende olduğu teminatı verilmeli. 

Tek temennim iki tarafında zarar görmeden güvenliğinin sağlanması. 

Kalın sağlıcakla. İyi haftalar…