Para konuşturur, elbise yürütür
Boylu poslu güzel bir kadındı, kendini tanıttı.
Ve
‘Spor Psikolojisi dersini beraber yapacağız’ dedi.
Dersin ortalarına doğru bir acayiplik hissettik hocamızda
Sendeliyordu, konuşma ritmi de bozulmuştu.
‘Başım dönüyor’ dediğini duydum
Ve de
O anda oturduğum sıradan ayağa kalktım, yere yığılmasının önüne geçtim.
***
Bu olay da 2003 yılında Erzurum’da Palandöken Dağında ‘A’ lisans Futbol Antrenörlük kursunda 30 kursiyer arkadaşımın gözleri önünde başıma gelmişti.
O gün öğleden sonra ders yapamadık.
Çünkü spor psikolojisi dersine giren hocamızı çağırdığımız ambulans ile hastaneye göndermiştik.
Ama
Ertesi günkü dersimizde tüm güzelliği ile yine karşımızdaydı.
Ve anlattı;
“Değerli antrenör arkadaşlarım dün yaşamış olduğum rahatsızlığın adı ZİRVE HASTALIĞIDIR.
Eğer benim gibi 2 metre rakımlı İzmir’den, uçakla 1 saat 50 dakikada gelip, 3125 metre yükseklikteki Palandöken Dağ’ına birden bire çıkılırsa insanlar zaman zaman bu durumla karşılaşabilir. Ben de bunu yaşadım.”
Yani; sindire sindire, hazmede hazmede gelinmez ise zirve insanı çarpıyormuş.
***
Zirve hastalığı sadece yüksek rakımlı yerlerde mi yaşanır?
Yooo!
Düz ovada da görürsünüz, etrafınıza bir bakın hele.
Ama
Alıcı gözle!
Düz ovadaki o hastalığın adı;
Bazen paradır bazen de mevki makam…
***
Para bu!
Öyle bir güçtür ki; irade ve maneviyat sahibinin elinde değilse başını döndürür bazı insanların, kimyasını değiştirir.
Hani derler ya; ‘Para konuşturur, elbise yürütür.’ diye.
Aynen öyle.
Bu para var ya para; akıllı da yapar.
Namık Kemal’in ‘Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.’ Sözü onlar için geçerli değildir.
Çünkü
Varsa paran her konuda da fikir ve bilgi sahibisindir.
Ve
O güç ki etrafını kalabalık tutar, tilkiler ne güzel sesin var bir şarkı söyle der, kargalar yalakalığı yer, tilkiler peyniri…
Bu böyle sürer gider.
Ama
Bilmez ki; gül dökülünce sırıtır dikenler.
***
Ya mevki makam?
Derdi çoktur buraların, yükü ağırdır, veballer vardır.
Hani derler ya ”Zirve de kartallar da bulunur yılanlar da...” ama birisi ‘süzülerek’ gelir diğeri kartalın ağzında…
Süzülerek gelenler yakalanmaz bu hastalığa.
Çünkü
Uçmasını da bilir konmasını da, avlanmasını da…
Çünkü hazmede hazmede ve donanımları gelmişlerdir mevki ve makamlara.
Ama
Kartalın ağzında gelenler var ya…
İşte onları çarpar buraları, üzerlerine giymiş oldukları gömlek bol gelir sırıtır; diyet ödeyeyim derken bayağılaşır.
Ardan, haysiyetten, onurdan, gururdan uzaklaşır.
Kendi başına karar veremez, koltuk verenler ne derse onu yapar.
Yat derler yatar, kalk derler kalkar.
***
Kısacası;
Para, makam ve mevki adam gibi adam olanları bozmuyor.
Ama
Bir şekilde zirveye çıkmış
Ve
Kapasitesinin ne olduğunun farkında olmayanları bozuyor.