‘Dünyanın bütün çiçekleri' şiirini bilir misiniz?
Ceyhun Atuf Kansu’nun yazdığı…
Şiirdir
Ama
Aslında yürekleri dağlayan bir ağıttır o.
Okuduğunuzda duygulandıracak ve gözlerinizi buğulandıracak kadar da hüzünlüdür…
Dilek Livaneli Öğretmen’in Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Bordo Salonda sunduğu ‘Bir Dilek Yetmez’ başlıklı eğitim seminerini dinlerken bu şiir geldi aklıma.
Bir yanda yıkılan duvarın altında kalanlar,
Bir yanda,
“ Biz sevdik âşık olduk
Sevildik maşuk olduk
Her dem yeni doğarız
Bizden kim usanası” diyen Yunus Emre’nin dediği gibi yıkılan o duvarların altından Dilek Öğretmen gibi her dem yeniden doğanlar…
*
Dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasına giren Dilek Öğretmen pek çok şey söyledi, 1,5 saati aşan eğitim seminerinde…
O söyledi biz dinledik, dinledikçe kendimizden geçtik.
Emekli öğretmenler olarak ahhh ettik, keşke öğretmenliğe tekrar dönebilsek dedik.
Biz gidenlerdik…
Ama gelenler de vardı; Eğitim Fakültesi öğrencileri…
Onlarda okulumuz bir an önce bitse de köylerimize gitsek diye mutlaka düşünmüşlerdir.
Peki
Milli Eğitim Müdürlüğümüz’de öğretmenleri bu seminere getirmeyi düşünmüşler midir?
Düşünmüşlerdir mutlaka
Ama
O sapla saman deyimi var ya…
*
Dilek Öğretmen okulun ve çevresinin altında kalmamış.
Taş üstüne taş, tuğla üstüne tuğla koymuş.
Ve
Gerçekleştirdiği projeleri ile Anadolu’nun Samsun ilinin Kumköy’ünden Anadolu’ya yayılan bir ışık
Ve
Öğretmen Marşı’nda geçen
‘Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.
Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma durma koş.’ satırlarının yeni bir önderi olmuş.
*
Bilenler bilir, öğretmen olmak zordur; köy öğretmeni olmak hele hele birleştirilmiş sınıf okutmak belki 10 kat daha zordur. .
Eğitim ve öğretime ilgi, merak, istek yönünden hazır olmayan öğrencileriniz vardır
Ve
Onların da gün boyunca televizyonlardaki programlara esir olmuş velileri…
Ödeneğiniz yoktur, hizmetliniz yoktur
Kısacası
Yoklarınız çoktur, çoklarınız yoktur.
Ama
Dilek Öğretmen başarmış…
*
Konuşmalarının hiçbiri zaman doldurmak için söylenen süslü sözler değildi
Dedi ki;
''…Ben öncelikle şuna inanıyorum, hangi meslekte olursa olsun, İNSAN İŞİNİ SEVDİĞİ ZAMAN daha üretken oluyor…
Yani
Her şeyin başı önce sevgi…
Sonra
Marifet ve de istikamet…
*
Marifet iltifata tâbidir.
Dilek Öğretmen ise yaptıkları ile bu iltifatı fazlası ile hak etmiştir; zaten görüyor da…
Ama
Seminerler ile kalmamalıdır.
Kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir ve başarıların devamı sağlanır.
Yani
Kumköy’den yayılan bu ışık tüm ülkeye yayılmalıdır.
*
Ne diyordu Dilek Öğretmen?
‘Bir Dilek yetmez.’
Evet yetmez!
Eski zamandan beri bir inanış vardır.
Derler ki;
‘Gökyüzünde kayan bir yıldız gördüğünüzde DİLEK tutun, tuttuğunuz DİLEK gerçekleşecektir.’
Öyle çok kayan yıldız var ki gökyüzünde…
O zaman her yıldız kaydığında bir DİLEK tutalım.
Ki
Dilek öğretmenlerin sayısını artıralım.
Not: Bu organizasyonu başarı ile gerçekleştiren Bolu Rotary Kulübü’ne, Bağışçılar Vakfı’na, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne ve de beni bu seminere davet eden Sayın Çağlar Yamaner kardeşime ve Bolu Anadolu Ticaret Meslek Lisesi Öğretmeni Saadet Demirel’e teşekkür ederim.