Hürriyetçi Eğitim Sen Bolu Şubesi Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. “Eşit İşe Eşit Ücret Sınav Değil İtibar İstiyoruz” pankartı açan Hürriyetçi Eğitim Sen Bolu Şubesi öğretmenleri adına açıklama yapan Başkan Yardımcısı Bayram Korkmaz, ‘’Öğretmenlik meslek kanununun içeriklerine karşı eğitim çalışanlarından ve kamuoyundan gelen tüm haklı tepkilere rağmen meseleğimize hakaret niteliğinde bir kanun hazırlanmış, paydaşların fikri alınmadan alel acele kanunlaştırılmıştır’’ ifadeleri kullanıldı.
‘’MESLEĞİMİZE HARAKET NİTELİĞİNDE KANUN HAZIRLANMIŞ’’
Öğretmenlik meslek kanunun uygun şekilde revize edilmesi, kariyer basamakları sınavının iptali ve ekonomik taleplemiz için aylardır sesimizi yükseltiyor her plaformda mücadele ediyoruz. Türk Milli Eğitim sisteminin ve öğretmenlerimizin makus talihini değiştirmemiz artık kaçınılmazdır. Öğretmenlik meslek kanununun içeriklerine karşı eğitim çalışanlarından ve kamuoyundan gelen tüm haklı tepkilere rağmen meseleğimize hakaret niteliğinde bir kanun hazırlanmış, paydaşların fikri alınmadan alel acele kanunlaştırılmıştır.
‘’MESLEKİ İTİBARIMIZA BÜYÜK BİR TEHTİT UNSURU''
Öğretmenlik meslek kanunu 12 madde ve 2 sayfadan oluşmaktadır sadece 3 bin 600 ek gösterge ve kariyer basamakları dışında hiçbir düzenleme içermemektedir. Ayladır süren tepki ve itirazlarımıza rağmen kanundan geri adım atılmaması üzerine 13 eğitim sendikası Ankara’da bir araya gelmiştir. 13 sendikanın bir araya geldiği toplantıda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun revize edilmesi, eğitim ve eğitim çalışanlarının kronikleşen sorunlarına çözüm için ortak hareket etme kararı alınmış ve kamuoyuna açıklanmıştır. Buradan hareketle biz eğitim sendikalarının üye ve yöneticileri olarak personel personel rejimine dar tek bir kelimenin geçmediği mesleki hak ve kazanımlarımıza bir getirisi olmayan aksine mesleki itibarımıza büyük bir tehtit unsuru olan Öretmenlik Meslek Kanunu’na karşı harekete geçtik.
‘’EĞİTİM SİSTEMİ AÇISINDAN BÜYÜK BİR TEHTİTTİR’’
Eğitim çalışanlarının açilen teslim edilmesi gereken haklarını yeni ve keyfi şartlara bağlayan ezbere dayalı bir sınav sonucunda zaten ücretli, sözleşmeli, kadrolu olarak ayrılmış bir yapıya yeni sıfatlarla bir kez daha ayrıştıracak olan okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saati dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun sadece eğitim çalışanları açısından değil tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehtitdir. Bizler bir eğitim çalışanı olarak sadece bu kanuna karşı değil eğitimin ve eğitim çalışanının kronikleşen sorunlarına karşı da sesimizi yükseltiyor, irade gösteriyoruz.
‘’YENİDEN DÜZENLENMELİDİR’’
Taleplerimiz gayet açıktır. Atılması gereken ilk ve zaruri adım 19 Kasım’da yapılacak olan kariyer basamakları sınavının behemeal iptal edilmesidir. Çünkü bu düzenleme öğretmenlere yapılacak basit bir zammı bile sınav şartına bağlamakta itibarımızı gasp etmektedir. Akabinde ise bizlere, eğitim paydaşlarına hiç danışılmadan hazırlanan veiçeriği itibariyle sırtımızdaki yükü daha da arttıracak olan öğretmenlik meslek kanunu eğitim sendikalarının eğitim çalışanlarının ve toplumun görüşü de dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
‘’ENFLASYONA GÖRE VERGİ DİLİMLERİ TEKRAR DÜZENLENMELİDİR’’
Ülkemizdeki gerçek enflasyonla eğitim çalışanlarının alım gücünün ne kadar dütüğü kamuoyunun malumudur. Insanlık onuruna yakışır yeterli ücret alarak çalışmak ve yaşamak anayasal bir haktır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim çalışanının mesleğini sağlıklı bir şekilde yapabilmesi mümkün değildir. Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır. Enflasyona göre vergi dilimleri yeniden düzenlenmelidir. Birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3 bin 600 ek gösterge düzenlemesi muhakkak yapılmalıdır. Ayrıca eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ayrım göretilmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak farklı ücret ve farklı istihdam şekillerine son verilmeli kadrolu güvenceli istihdam sağlanmalıdır. Sosyal devlet ilkesi gereği tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ayrıca çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir.
‘’ BİR GÜN SÜREYLE İŞ BIRAKIYORUZ’’
Öğrencilerimize öğreteceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitim çalışanlarının bu değerden yoksun hale gelmesi asla kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli her kadro hak edilerek alınmalıdır. Eğitim anayasal bir haktır. Bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin bir varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizn tüm bu hakları devlet güzevncesine alınmalı ve bu insani ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Öğretmenlerimizin içinde bulunduu ekonomik çıkmazdan ve şiddet samalından kurtulması akabinde haklarını yüksek sesle ulusa duyurabilmesi için her türlü anayasal haklarını kullanması zaruridir. Bu taleplerimizin yerine getirilmesi için üeretimden gelen gücümüzü kullanarak uyarı niteliğinde bir eyleme imza atıyor ve bu gün bir gün süreyle iş bırakıyoruz. Türk Milli Eğitim Sistemi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu dünya standartlarını yakalayana kadar mücadele ve her türlü eylemsellik sendikal hakkımızdır. Sizlerinde hakları için verdiğimiz bu mücadeleye omuz vereceğinizi umut ediyoruz. Haklıyız vazgeçmeyeceğiz. Birlikte mücadele ederek birlikte başaracağız şimdi birlik zamanıdır diyoruz.