GÜLTEKİN AÇIKLADI...BOLU'YA ASIR GRUP VAKFI GELİYOR... "KURACAĞIMIZ VAKIFLA BOLU'YA HİZMET EDECEĞİZ"

Grand Kartal Otel yangını faciasında çocukları ve torunları olmak üzere ailesinden sekiz kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, Bolu'ya Asır Grup Vakfı'nı kuracaklarını açıkladı. Çocuklarının ve torunlarının hayır kapılarının kapanmamasını istediklerini dile getiren Gültekin, vakfın ilk etapta Bolu'ya dört eser kazandıracağını söyledi.

A- A+ Paylaş
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Reklam

"VAKIF TÜM ESERLERİNİ BOLU'YA YAPACAK"

Gültekin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Ben bu olay olduğunun üçüncü günü ne yapmam gerektiğiyle ilgili süratli bir şekilde karar vermek zorundaydım. Ya hayattan eli eteği çekecektik, bir yas ortamına girecektik ya da bu güzel evlatların adını, hatırasını yaşatmak için güçlü olacak, dimdik duracaktık. Ben ikincisini seçtim. Şimdi süratli bir şekilde hemen mevcut tüm mal varlığımızı ve evladım Bilal’in mevcut şirketindeki tüm mal varlığını heba etmeden önce şu kararı verdim: Dedim ki, evlatlarımın 1 lirasına dokunmayacağım, 1 lirasını da kimseye dokundurtmayacağım. Tüm hadise, tüm birikimimiz bir vakıf çatısı altında Bolu’ya hizmet etmek olacak. Allah'ın izniyle bolca hayır hizmetleri yapacağız. Bu kararı verdik ve bununla ilgili birinci çalışmayı böyle planladık.

Şimdi sağ olsunlar, evladımın dört ortağı daha hayatta kaldı. Onlarla birlikte istişare yaptık. Onlar da bunun birlikte yapmamız gereken bir hadise olduğunu söylediler. Neticede 61 yaşımıza geldik, ömrün ne kadar olduğu belli değil. İki buçuk yaşındaki çocuğumuz gitti ama önümüzdeki hayatın bizim açımızdan çok uzun olmadığı da belli. Emanet edebileceğim dört tane ortağı ve kardeşi var bence. Dolayısıyla dediler ki şirketin adı Asır Grup, biz bu vakfı Asır Grup Vakfı olarak kuracağız. Planladık. Bu ayın 24’ünde mahkemeden tüzel kişilik vakfımızı kazanacağız. Birinci aşama bu. Safhaları geçtik. Çarşamba günü Allah nasip ederse kazanacak. Vakıf kesinleştiğinde de bir basın toplantısıyla vakfımızın kurulduğunu, neler yapmak istediğimizi Bolulu hemşehrilerimizle paylaşacağız. Bu vakıf tüm eserlerini, tüm yatırımlarını Bolu'ya yapacak."

Büyük oğlu Bilal Gültekin’le ilgili yakın zamanda yaşadığı bir olayı da paylaşan Yüksel Gültekin şöyle devam etti:

"Benim bu güzel evlatlarım nasıl arkadaşlıklar kurmuşlar, yaşamlarında nasıl fedakârca arkadaşlarına yardım etmişler, hayret ve gıpta ile seyrediyorum. İki küçük örnek vereyim. Benim gelinim vefat ettikten sonra masasının üzerinde 18 kişiye verdiği bursun listesini buldum. Kimi öğrenci, kimi ev hanımı, kimi şahsi burs... Gelinim eşiyle birlikte Afrika’da birine ev yaptırmışlar.

Geçen gün, çok yakın bir zaman oldu, 10 gün falan. Cumartesi günü erken saatlerde kapımı biri çaldı. Bir erkekle bir kadın, dediler ki: 'Beş yıl Bilal abinin şirketinde çalıştım. Ondan sonra buradan geçerken Bilal abinin mezarını ziyaret etmeden geçmedim.' Hepsi çok güzel insanlardı ama Bilal abi farklıydı. 'Bizim çocuğumuz olmadı, maddi imkânlarımız da çok yeterli değildi. Bilal abi bunu duymuş, tüp bebek yaptırmamız için bize yardım etmiş.'

Bir arkadaşı geldi, dedi ki: 'Abi senin oğlunu bilmezsin, ne kadar güzel bir adam olduğunu.' Dedim, ne oldu? Dedi ki: 'Kahramanmaraş depremi olduğunda Bilal abi beni aradı. Dedi ki, "Ne yapmamız gerekiyor söyle." Ben de konteyner almamız gerektiğini söyledim. Hemen üç konteyner parası gönderdi. "Şimdilik sana üç konteyner parası gönderiyorum, ihtiyaç olduğunda beni ara," dedi. Daha sonra bir parayı topladık, Bulgaristan’dan 150 konteyner aldık ama konteynerleri getiremiyoruz. Nakliye için araç lazım. Konsolos söz verdi ama ulaşamıyoruz. Ben de Bilal abiyi aradım. "150 tane konteyner aldık ama getiremiyoruz" dedim. Bilal abi hemen, "Kaç araba lazım?" dedi. "On sekiz tane tır lazım," dedim. "Neredesiniz?" dedi. "Bulgaristan’dayız," dedim. Haritadan baktı. Dört saat sonra on sekiz tır oradaydı. Bilal abi onları kiralamış. Bizim evladımız böyle bir evlatmış.'"

KREŞ, 112 ACİL SERVİS, DİYALİZ ÜNİTESİ, AİLE SAĞLIK MERKEZİ...

Vakfın çok yakın zamanda Bolu'ya hizmet vermeye başlayacağını belirten Gültekin, ilk etapta yapılacak eserlerden bahsetti:

"Vakfımızı kurduk ama vakıftan önce aile olarak dört eser yaptırıyoruz. Bir tanesi, Allah nasip ederse Valiliğin tam karşısında çok güzel, Bolu’ya yakışacak bir çeşme. Alt kısmını yaptırdık. Tahmin ediyorum, ekim sonunda hizmete girecek. Belediye yetkililerine teşekkür ediyorum, Kökez’in getirilmesiyle ilgili büyük gayret gösterdiler. Oraya kadar Kökez geldi. Bir çeşme yaptırıyoruz, vakfın ilk eseri bu olacak.

1-3-6 yaşlarında cennet kuşlarımız kreşe gidiyorlardı. Bir kreş yaptıracağız. Bu, ilk eser olacak. Hemen Köroğlu Heykeli’nin olduğu yerin eteğinde bize 6.700 metrekare bir yer tahsis edilecek. O söz verildi. Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüşmüştük, o da söz verdi. Ayrıca vakfımız kamuya yararlı vakıf haline getirilecek. Oranın eteğine 300-400 metrekare ne kadar uygunsa, bir 112 Acil İstasyonu yaptırıyoruz. Şu an birinci katın betonunu attık. Orayı Doktor Enes'in adına yaptırıyoruz, adı Enes Gültekin olacak.

İkinci eserimiz, Allah nasip ederse önümüzdeki hafta kazmayı vuracağımız, Sigorta Hastanesi'nin arkasında 420 metrekare yer üzerine yapılacak bir diyaliz ünitesi.

Borazanlar’a iki katlı, dört doktorluk bir aile sağlığı merkezi yaptıracağız. Senam ve Rümeysa’nın adına, gelin-görümce onların adına olacak.

Kendi imkânlarımızla bu dört eseri yaptırıyoruz. Protokoller yapıldı, çalışmalar başladı. Tahmin ediyorum aralık sonu itibarıyla bu dört eser bitmiş olacak.

Rıfat Doğan kardeşimiz var, o da çok güzel bir proje başlattı. Rıfat Bey’le bir araya gelip daha fazla yaygınlaşması için bir proje varsa üstünde dururum. Arkadaşlara teklifte bulundum: Maddi manevi yardım lazımsa yapalım, daha organize hale getirelim, çoğaltalım.

Yaşadığımız sürece, nefes aldığımız sürece evlatlarımızın hayır kapılarının kapanmayacağı müesseseleri kuracağız inşallah.

İkinci projemiz, vakfın ikinci aşaması, Allah nasip ederse eski adliye binasının olduğu yere örnek bir kütüphane yapmak olacak. Çünkü bol bol kütüphaneye ihtiyaç var. Orası zaten kütüphane projesiydi. Devlet yapıp çocukların ismini verecekti ama ödenek sıkıntısı var herhalde. Biz onu da üstlendik. Oraya çok güzel, tarihi dokusuna uygun bir mimariyle, öğrencilerin zaman zaman çorba, çay, sabahleyin simit-poğaça ikramı alabileceği bir kütüphane yapacağız.

Sezai Karakoç’un bir dörtlüğü vardır, ben bu şiiri çok severim. Allah nasip ederse tüm yaptığımız eserlerin kapısının sağ tarafında bu dörtlük olacak:

Ülkemdeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar, madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır

Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır."

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Manşet Haberler

Çok okunanlar
sanalbasin.com üyesidir