Gültekin tüm sorumluların cezalarını çekmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yargının üzerinde kimse gölge etmesini istemiyoruz. Normalinde doğru olan bunun mesulü kimse; Turizm Bakanı ise Turizm Bakanı, Çalışma Bakanı ise Çalışma Bakanı, Turizm Bakan Yardımcısı ise Turizm Bakan Yardımcısı cezalandırılacak. Netice itibarıyla masumların cezalandırılmasından yana değiliz. Benim masum evlatlarım yandı. Bir masumun ben burada yanmasını ister miyim bu davada? Asla istemem. Allah şahidim.
Eğer yangın esnasında bu merhametsiz yürekler ‘yangın var’ diye bağırsalardı, evlatlarımızı kurtarmak için çaba gösterselerdi, şikâyetçi olursam insan evladı değildim. Ortaya çıktıkça bir de göz göre göre yalan söylemeleri… Bunlarla nasıl yaşayacaklar, merak ediyorum. Rabbim bize bu acıyı gösterdi.
Ya bu da bir insansa, uyuyamaz bu insan! Uyuduklarında gözlerini her yumduklarında o yangın sahnesini görecekler. Yangında kendisini kurtarıp içeri insan kurtarmak için giren o iki şehit evladım… Güzel yürekli evladım, annesi babası, tanımadan sevdiğim evlatlarım içeri girecek. Senin bir makyajın eksik (sanık Elif Aras için söylüyor). Koridordan geçerken kızımla oğlum o koridorda… ‘Yangın var’ diye bağırsalar kaçacaklardı. Acaba önlenir de otelimizin ismi kötülenmez diye düşündüler. Yapmayın bunu.
Ben AK Partiliyim, beni bilenler bilir. Ben 60 yaşındayım. Ama merhametsiz Yüksel Coşkunyürek’le ilgili çok açık bir şekilde beyanlarımı söyledim. Bu işin siyasallaşmasını istemiyorum. Aynı şekilde Tanju Özcan ile ilgili de söyledim. Ben o yargılanan Belediye Başkan Yardımcısı’nın, o itfaiye erinin, Tanju Özcan’ın talimatı olmadan ya da bir başkasının talimatı olmadan, kudretli birinin talimatı olmadan tuvalete gideceklerine inanmıyorum.
Ya komisyon kuruyorsun, sekiz canım gitmiş… Ben avukatım, komisyonda kendimi en iyi ben ifade ederim. Ve bu şehrin milletvekili Yüksel Coşkunyürek komisyonda, beni çağırmıyor. Ben AK Partilisi de olsa, CHP’lisi de olsa fark etmez. Ben bu olaya dâhil olan herkesin adil bir şekilde yargı önüne çıkartılıp yargılanmasını istiyorum. Bizim ömür boyu yapacağımız takip ayrı. Ömür boyu enselerindeyim!”
Bolu Barosu’ndan yakın bir avukat arkadaşına ilk duruşmada tepki gösterdiğini de anlatan Yüksel Gültekin şöyle devam etti:
“Bolu Barosu’ndan bir tane, ismini burada zikretmeyeyim, benim 30 yıllık bir arkadaşım… Çocuklarımın ‘amca’ dediği bir arkadaşım karşımdaydı. Üniversiteden arkadaşım. Dayanamadım, ikinci gün onun yanına gittim. Kulağına şunu söyledim: ‘Çocuklarım sana amca derdi, burada oturmaya utanmadın mı?’ dedim ve geldim. Başka bir şey söylemedim.
Diğer genç arkadaşları hoş görüyorum. Onların ekonomik sebeplerle bir dava almış olabileceklerini, buradan para kazanacaklarını, ekonomik sıkıntıları olabileceğini düşünüyorum. Zaten beni gördüklerinde yüzüme bakamıyorlar, utanıyorlar. Çok menfi bir tavır içinde değilim. Bir tanesi vardı, onlara da söyledim. Bu insanın kendi vicdanıyla alakalı bir konudur.”
