
Bolu Barosu tarafından yapılan açıklama şu şekilde; “Her geçen gün hukukun üstünlüğü ilkesinin yok edilmesine şahit olduğumuz günlerden geçmekteyiz. Dün itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin okuduğu ve apaçık Anayasaya aykırı bir kararla hukuk sadece yok edilmemiş, resmen katledilmiştir”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, 153 / 6 Maddesine göre; ‘’Anayasa Mahkemesi Kararları Yasama, Yürütme ve Yargı Organlarını bağlar.’’ Bu madde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin ana damarıdır, nefesidir . Laikliğin, kuvvetler ayrılığının, insan haklarının güvencesidir. İşte dün ne yazık ki bu güvence, hem de bizzat meclis tarafından hiçe sayılmış, yargı erkine darbe vurulmuştur.
Gelinen noktada yargılama sürecini kısaca hatırlatmak durumundayım ;
Birçok toplumsal davada, Soma ve Ermenek iş cinayetlerinde yaşamını yitiren maden işçilerinin, Aladağ’da tarikat yurdunda çıkan yangında ölen kız evlatlarımızın, Çorlu’da yetkililerin ve sorumluların ihmali neticesinde meydana gelen tren kazasında yitirdiğimiz yurttaşlarımızın ailelerinin avukatlığını üstlenmiş, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve sorumluların cezalandırılması için mesleğini onurla ifa etmiş bir meslektaşımız olan Av. Şerafettin Can Atalay hakkında , “ Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan kaldırmaya Teşebbüs “ iddiası ile 2015 yılında yapılan ilk yargılamada beraat kararı verilmiştir. Beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti dağıtılıp yeni bir heyet oluşturulmuş , bu yeni mahkeme heyeti, FETÖ üyesi iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan bir savcı tarafından yürütülen soruşturmada toplanan yasa dışı delillere itibar ederek ceza kararlarına hükmetmiştir. 2019’da ikinci bir dava daha başlatılmış ama bir yıl sonra sonuçlanan bu davada da Can Atalaybir kez daha beraat etmiştir.
İşte bu beraat kararlarını beğenmeyen, zorlama delillerle ülkemizi bölmek isteyen eller burada devreye girmeye başlamışlar ve davanın yeniden görülmesine karar verilmiştir.
BUNDAN SONRAKİ TARİHLERİ BUGÜN HEPİMİZ NOT EDELİM. ASLA UNUTMAYALIM VE UNUTTURMAYALIM , DERS ÇIKARALIM. ZİRA BU TARİHLER 100 YIL SONRA DAHİ ÖNÜMÜZE KOCA BİR KARA LEKE OLARAK ÇIKACAKTIR.
25. Nisan .2022 : İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay ‘IN 18 yıl hapis ile cezalandırılmasına ve bu suçtan tutuklanmasına karar verdi.
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu iken Mayıs 2023'de yapılan seçimde aday olan Can Atalay, Türkiye İşçi Partisi'nin Hatay milletvekili seçildi.
Anayasa’nın 83. maddesine göre “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” Bu dokunulmazlığın amacı yasama organı üyelerini, görevlerini tam olarak yerine getirmelerini engelleyecek gereksiz suçlamalardan korumaktır. Her ne kadar, Anayasa’nın 14. maddesinde belirtilen durumlar dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmuşsa da, Balbay kararında da vurgulandığı üzere bu istisna, seçilme hakkı da dikkate alındığında dar ve özgürlük lehine yorumlanamaz.
İKİNCİ UTANÇ TARİHİNİ NOT EDİNİZ ; 13 Temmuz 2023
Anayasaya rağmen , Can ATALAY ‘ın milletvekili seçilmesinin ardından tahliye edilmesine yönelik başvurusu , Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından oy birliğiyle reddedildi. Bunun üzerine Atalay ; adil yargılanma, seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
25 Ekim 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi , Can Atalay hakkında "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hukuka aykırı bir şekilde Yargıtay 3. Ceza Dairesi ÜÇÜNCÜ UTANÇ TARİHİ; 8 KASIM 2023 ;
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ; Can Atalay hakkında kesinleşmiş hüküm verdiğini ve her ne kadar bu karar Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda okunmamamış olsa da Can Atalay'ın milletvekilliğinin kesin olarak düşürüldüğünü, Anayasa mahkemesinin kesinleşmiş bir hükümden dolayı inceleme yaparak yetkisini aştığını ve Anayasayı ihlal ettiğini gerekçe göstererek Can Atalay'ın hapis cezasının onanmasına ve
Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa mahkemeleri üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına karar verdi. … Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu , Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlali kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu inceleyerek tekrar oy birliğiyle ihlal kararı verdi
Biz hukukçuların artık sesimizi iyice yükseltmemiz gerekiyordu. Zira konuştuklarımız kadar sustuklarımızdan da sorumluyduk. Avukatlar ve gerçek hukukçular , Yargıtay ve Anayasa Mahkemesinde eylemler yaptık.
9 KASIM 2023: Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı ve üyeleri hakkında "görevi kötüye kullanma " ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. Türkiye Barolar Birliği , baroların da katılımıyla hukuka aykırı kararın altında imzası bulunan başkan ve üyeleri hakkında görevden el çekmeye davet yaptırımının uygulanması için disiplinel soruşturma başlatılması için Yargıtay'ın Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı'na dilekçe verdi.
BİR NOTU DAHA TAKDİRİNİZE SUNARIM; Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri ve başkanı hakkında soruşturma açılabilmesi için, Adalet Bakanı’nın başkanı olduğu Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun soruşturma izni vermesi gerekir. Fakat baroların şikayetlerine rağmen bu izin verilmemiştir
DÖRDÜNCÜ UTANÇ TARİHİ; 27.ARALIK 2023 ;
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi , AYM' nin Can Atalay hakkındaki kararını uygulamayarak, dosyayı bir kez daha Yargıtay'a gönderdi.
UTANÇ TARİHİ : 3 Ocak 2024
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını görüştü. Daire, "AYM' nin hak ihlali kararının hukuki değeri yok" diyerek, karara uyulmamasını kararlaştırdı .
VE DÜN … 30 Ocak 2024 ..
Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararı , TBMM Genel Kurulunda okundu . Halkın seçtiği vekil , Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu hak ihlâli kararına rağmen düşürüldü. Böylece Anayasamız bu kez de yasama organı tarafından ihlal edildi.
Değerli meslektaşlarım ve kamuoyu ;
TARİH : 30.01.2024 ..
ÜLKEMİZDE ANAYASA YOK SAYILDI!
MİLLETİN YETKİSİ ELİNDEN ALINDI!
DEMOKRASİ YOK EDİLDİ!
YİNE TARİHE NOT DÜŞELİM
BU HUKUKİ GARABETTEN SORUMLUSUNUZ ….!!
1) Yargıtay 3. Ceza Dairesi ;
- Can Atalay milletvekili seçildiğinde temyiz incelemesi henüz bitmemiş olan temyizi derhal durdurmak yerine, temyiz incelemesini sürdürerek onama kararı veren ,
- Anayasa Mahkemesinin ilk kararındaki ihlali giderme konusunda kendisine düşen bir görev olmamasına, yetkisi de olmamasına rağmen, kararı yerine getirmemeyi “ UYGUN GÖREN “
- Anayasa Mahkemesinin ihlali giderme görevinin , 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düştüğünü kapsamlı olarak açıklamasına rağmen AYM’nin ikinci ihlal kararını yerine getirmeyi yine “ UYGUN GÖREN “
Yargıtay 3. Ceza Dairesi …. SORUMLUSUNUZ !!
2) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ,
- Anayasa Mahkemesi’nin ilk hak ihlali kararı üzerine, ihlali gidermek için yargılamayı açıp, Can Atalay milletvekili seçildiği için TBMM dokunulmazlık kaldırma kararı verinceye kadar yargılamayı durdurmayan ve dosyanın Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmesine karar veren ,
3) Anayasa Mahkemesi’nin ikinci ihlal kararı üzerine ihlali gidermesi gereken
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi …. SORUMLUSUNUZ
4) Bu hukuksuz kararı okuyan Türkiye Büyük Millet Meclisi ,
SORUMLUSUNUZ…. !!
Dünkü karar bir hukuk devletinde yok hükmündedir !!! Bizler hukukçuyuz. Bizler avukatız. Bizler, bu ülkede yıllardır hukuk devletinin gereklerinin yaşama geçirilmesi için, hukukun üstünlüğü için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, bıkmadan, usanmadan mücadele eden avukatlarız. Bu mücadele sürecinde bedeller ödedik ve ödeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Ülkemizin Yasama organının işlevsiz hale getirilmesine ve yargı üzerindeki tahakküme izin vermeyeceğiz BOLU BAROSU OLARAK SUSMAYACAĞIZ ! ANAYASAMIZA VE HUKUK DEVLETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ."































