Milliyetçi Hareket Partisi Bolu İl Başkanı İlhan Durak 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: “Çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ imzalanmış ve o tarihten günümüze 20 Kasım ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edilmiştir. Çocuk hakları, hem kanunen hem ahlaki olarak dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır. Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin temel ilkeleri toplumda çocuklar arasında ayrım gözetmeme, yaşama ve gelişimleri için uygun çevrenin sağlanması ve her durumda çocuğun yüksek yararının korunmasıdır. Atatürk’ün “Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.” veciz sözü, adeta Çocuk Hakları sözleşmesinin özünü oluşturmaktadır. Çocukları etkileyebilecek her kararda, çocuğun üstün yararının korunması öncelenmelidir. Ancak içinde bulunduğumuz bu süreçte çocuk hakları hiç bu kadar görmezden gelinmemişti. Filistin’de yaşanan çocuk ölümleri, İsrail’in devlet eliyle sürdürdüğü terör eylemlerinin utanç verici sonuçlarıdır. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda saatte 5 çocuk öldürülürken bombalamalar arasında ortalama 7 bebek dünyaya gelmektedir. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde birileri çıkıp çocukların önemi, sağlığı ve eğitimi konusunda beylik sözler edeceklerdir. Ancak bu sözlerin samimi ve gerçek olmadığı apaçık bir hakikattir. Filistinli çocukların, on yıllardır oyun diye bildiği tek oyun “şehitçilik oyunu”dur. Gazze’de 7 Ekim-15 Kasım tarihleri arasında 4.710 çocuk şehit olmuştur. Gazzeli çocukların oyun diye bildikleri bu elemli durum, kahredici bir gerçeğe dönüşmüştür. İnsanlık artık ayağa kalkmalı ve bu ayıba hep bir ağızdan dur demelidir. Ancak şu çok açık bir gerçekliktir ki bu vahşete, Birleşmiş Milletler sessiz kalmakta, Batı çanak tutmakta, Amerika ise yancılık yapmakta, Batı’nın satın aldığı Arap yönetimleri ise üç maymunu oynamaktadır. İnsanlığın mahşeri vicdanı bu gerçeği asla ama asla unutmayacaktır. ”