
HABER: Zeynep Sude Yavuz / Fatma Kınış
TANJU ÖZCAN’IN SÖYLEMLERİNİ DESTEKLİYORUM
TV Bolu mikrofonlarına konuşan Sinan Oğan Bolu’da verdiği konferansın aynı zamanda Tanju Özcan’ın söylemlerine verdiği destek anlamına geldiğini söyledi. Sığınmacılar konusunun Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu ifade eden Oğan, bir belediye başkanının bu sorunu dile getirmesinin suç olmadığını belirtti. Oğan:
‘’Bugün Bolu'ya gelmemiz ve Bolu'da Türk Dünyası’nın meseleleri ve sığınmacı konusunu konuşmamız aslında bir nevi Bolu Belediye Başkanımız Sayın Tanju Özcan'ın söylemlerine de destektir. Zira Türkiye'de biz bir avuç insanız bu söylemleri dile getiren. Her türlü baskıya, her türlü yıldırma girişimine rağmen biz bunu söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz. O yüzden sayın belediye başkanımızın bu söylemlerini önemsiyorum. Önemli olduğunu düşünüyorum. Her hükümetin öncelikle kendi hükümetini düşünmesi, kendi insanını düşünmesi, her belediye başkanının da kendi şehrini düşünmesi lazım. Eğer bu iş bir sorunsa ki AK Parti tabanı da anketlerde buna sorun diyor. Diğer partinin tabanı da sorun diyor. Eğer bu bir sorunsa belediye başkanının da bunu dile getirmesinde doğal ne olabilir ki. Getirmemesi anormal bir durum. O yüzden Sayın Özcan'ın bu konudaki açıklamalarını doğru buluyorum, yerinde buluyorum. Bugün bizim Bolu'da söyleyeceğimiz şeyler de bu minimalde olacak açıklamalar. Bu mesele Türk Milletinin meselesi, bu mesele Türk Milletinin beka meselesi. Demografik olarak Türkiye'de sığınmacı meselesi Türkiye'nin geleceğinde sıkıntı yaratacak bir mesele. Bugün Türk Dünyası'nın meselelerini Bolu'da konuşacağız ama Türk Dünyası'nın en önemli meselelerinden olan Türkiye'ye yönelik bir sığınmacı akınını stratejik göç mühendisliği özelinde ele alacağız’’ dedi.
SİYASETÇİERİN HATALARINI BİR TEK MEHMETÇİK ÇÖZMEYE ÇALIŞMASIN
Suriye’de terörist PKK unsurlarına karşı operasyon yapılması gerektiğini ancak siyasetçilerin hatalarını bir tek Mehmetçik’in çözmeye çalışmaması gerektiğini belirten Oğan: ‘’Ben Türkiye'ye sığınan sığınmacıların hangi kökenden veya hangi inançtan geldiğine bakmam. Türkiye'de Siyasal İslamcılar ensar muhacir ilişkisi içinde bu konuyu değerlendiriyorlar ama bizim bakış açımız tamamen farklı. Hristiyanlar da gelebilir farklı inançlardan insanlar da gelebilir. Ancak bunun kimin niye geldiğini ne kadar kalacağını ne zaman döneceğine bakmak lazım. Görüyoruz ki buraya bir tehlikeden kaçıp geçici süre gelmek gibi bir niyetleri yok. Gelenlerin çoğu artık kalmaya geliyor. Özellikle son dönemde Afganistan ve Pakistan'dan gelenler Türkiye'ye yerleşmek için geliyorlar. Pakistan'da şu an bir savaş yok ama son günlerde en çok gelenler Pakistanlılar, Afganlar. Suriye'de savaş bitti ama dönmüyor geriye. Diğer taraftan bir konunun taraftarlarının net bir şekilde ortaya çıkması lazım. Bugünlerde sayın cumhurbaşkanının bir açıklaması var. Dedi ki, 'Suriye'ye operasyon yapacağız' neden operasyon yapıyoruz o arada bir Pkkistan kurulmasın diye. Biz de diyoruz ki evet operasyon yapalım ama siyasetçilerin hatalarını bir tek Mehmetçik çözmeye çalışmasın, siyasetçiler de bunu çözmeye çalışsın. Orada Suriye'nin üçte birine PKK hakimken oradaki Arapların, Türkmenlerin evlerini PKK ele geçirmişken, Amerika bunu desteklerken biz burada Suriyelileri tutmaya devam ettiğimiz sürece orada bir pkkistan kurulmasına bilerek veya bilmeyerek destek vermiş oluyoruz’’ dedi.
VADEDİLMİŞ TOPRAKLAR NEYMİŞ GÖRSÜNLER
Oğan açıklamalarında İsrail bayrağına dikkat çekerek, İsrail için vadedilmiş toprakların iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Oğan ‘’Bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen İsrail bayrağına bir baksınlar. Vaat edilmiş topraklar nedir bir görsünler. Fırat Nehri ile Nil Nehri arasındaki toprakların başka milletlerden temizlenmesi ve oranın zaman içerisinde büyük İsrail olarak kurulmasının ne manaya geldiğine bir baksınlar. Burada hem Siyasal İslamcılık yapacaksınız hem İsrail'e karşıyız diyeceksiniz hem de İsrail'in Büyük İsrail'i kurmasına engel değil destek olacaksınız. Bu anlaşılır gibi bir şey değil’’ ifadelerini kullandı.
ORGANİK TARIM YAPILMIYOR AMA O BÖLGEDEN ORGANİK SIĞINMACI AKINI VAR
Suriye sınırındaki mayınların sığınmacıların rahatça Türkiye sınırından geçmelerini sağlamak için tarafından temizlendiğini söyleyen Oğan, ‘’2010 senesinden sonra sığınmacılar gelmeye başladı. 2010 senesinde İsrail Türkiye'ye geldi dedi ki biz Suriye sınırını mainden temizlemek istiyoruz. Biz de şaşırdık tabi ki. Dedi ki biz size burada organik tarım yapacağız. Şu an Suriye sınırında organik tarım yapıldığını siz gördünüz mü, biliyor musunuz? Yapılmıyor ama organik bir Suriyeli akını var. Demek ki neymiş mesele o günler de bizden çok daha önce Suriye'nin karışacağını İsrailliler biliyordu. Oradan insanların Türkiye'ye akın akın gelmesi için o alanların mainden temizlenmesi gerektiğini hesaplamışlardı. Geldiler Suriye sınırımız mainden temizlediler Suriyeliler rahat bir şekilde Suriye'yi terk etsin vaat edilmiş topraklar olarak Suriye önce Pkkistan’a sonra da büyük İsrail'e hediye edilsin diye.’’ ifadelerini kullandı. Diyoruz ki Suriyeliler geri dönsün Pkkistan orada kurulmasın. Orada büyük İsrail kurulmasın diyoruz. Kürtçülerle Siyasal İslamcılar da asla diyor. Birisinin herhalde hedefi belli yani Kürtçüler neden karşı çıkıyor biliyoruz orada Pkkistan kurulsun istiyorlar. Peki Siyasal İslamcıların derdi ne büyük İsrail kurulsun mu istiyorlar. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
AK PARTİ HÜKÜMETİNİN NET BİR AÇIKLAMA YAPMASI LAZIM
Sığınmacı sorunun çözümü için önerilerde de bulunan Sinan Oğan Türkiye'de göç sorununun siyasi partilerin parti programına girmediğini belirterek,
‘’Bir çözüm önerisi de sunmak lazım. Maalesef ki 11 senedir Türkiye'nin gündeminde olan sığınmacı sorununu biz Türk Zam Göç Enstitüsü olarak araştırdık. Baktık ki hangi siyasi lider ve parti bununla ilgili ne demiş. Üzülerek gördük ki Türkiye'de göç sorunu siyasi partilerin parti programına maalesef ki girmemiş. Seçim beyannamelerine maalesef ki hiç girmemiş. Ortaya şu ana kadar ciddi bir çalışma koyan olmamış. Ne hükümetten ne de muhalefetten kurumsal anlamda ciddi bir çalışma koyan olmamış. Biz de bir geri dönüş stratejisi hazırladık. Dedik ki sığınmacıların bir geri dönüş stratejisinin hazırlanıp masaya koyulması lazım. Çalıştık masaya koyduk. Hükümet isterse vermeye hazırız. Muhalefet isterse muhalefete de vermeye hazırız. Özetle öncelikle AK Parti hükümetinin net bir açıklama yapması lazım, demesi lazım ki bugüne kadar gelen geldi bundan sonra tek bir kişiyi dahi almayacağız. Sayın Erdoğan diyor ki gelenlere kapımız açık biz ensarız muhacirleri asla geriye vermeyiz diyor. Bunu duyan da geliyor zaten bu da o kadar hızlı duyuyorlar ki çünkü başka milletlere mensup insanlar hemen TikTok'ta bunu tercüme ediyorlar yayınlıyorlar. Bir milyon briket ev yapıp insan götüreceğiz diyorlar. Bir milyon insan Suriye'ye gidene kadar bir buçuk milyon insan zaten Türkiye'ye geliyor. Onun için hudut namussa namusa sahip çıkmak gerekir. Gelişleri durdurmak lazım. İki dünyanın her yerinde sığınmacılar sığınma kamplarında olur derhal sınırın bizim tarafımızda ve Suriye tarafında olmak üzere sığınmacı kampları yeniden aktif hale getirilmeli ve sığınmacılar oraya götürülmeli. Üç şu ana kadar 90 milyar dolar para harcadık böyle giderse her sene 10 milyar dolar para harcamaya devam edeceğiz. Türkiye ekonomisinin durumu belli bunu bir defa harcayalım oraya geri dönüşlerini hızlandıracak bir çalışma hazırlayalım ve insanları oraya geri götürelim. Elbette ki trenlere doldurup zorla götürmeyeceğiz. Türk Hukuku bize diyor ki Türkiye'de toplam mülteci sayısı 28 gerçekten 28 çünkü biz Avrupa'dan gelenlere mülteci statüsü veriyoruz. Mülteciyi geri gönderemezsiniz ama sığınmacı demek yani tehlike durumu ortadan kalktığı zaman geri göndermek durumundasınız. Bunun gibi birçok maddeleri olan bir geri dönüş stratejisi üzerinde çalıştık. Bunun bütün detaylarını kim isterse paylaşmaya hazırız.’’ dedi.































