
Nepotizm sözlük anlamı olarak, öznel ve adil olmayan bir ayrımcılık türü olarak belirtilir. Özellikle işe alım ve yönetim pozisyonlarında akrabalık ilişkilerinin veya yakınlık derecelerinin önceliklendirilmesi şeklinde görülür. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde çok yaygın olan nepotizm, profesyonelleşmenin ve uzmanlaşmanın önündeki en büyük engellerden biridir.
Türkiye'yi yasa boğan 78 canımızı kaybettiğimiz Grand Kartal Otel faciasının duruşmaları 7 Temmuz'da Bolu'da görülmeye başlamıştı. Tüm ülkenin odaklandığı davada tutuklu bulunan Grand Kartal Otel Yönetim Kurulu'nu oluşturan Ergül Ailesi'nin fertleri kağıt üzerinde yönetici olduklarını belirterek, sorumluluklarının olmadığını söylemişlerdi. Sanıkların verdiği bu skandal ifadeler, duruşma salonunda bulunan yakınlarını kaybetmiş ailelerin acısına acı katmış ve toplumun büyük tepkisine neden olmuştu.
YÖNETİM KURULU : EŞ ve ÇOCUKLAR…. GENEL MÜDÜR: DAMAT….
7 Temmuz'da başlayan ve 8 gün boyunca devam eden Grand Kartal faciası davasında, sanıkların verdiği ifadeler dinleyenlerin adeta kanını dondurdu. Grand Kartal Otel'in Yönetim Kurulu Başkanı Halit Ergül, başkan vekili eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, yönetim kurulu üyeleri kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu, otel genel müdürü olan damadı Emir Aras hakim karşısında savunmalarını yaptı. Sanık sandalyesinde bulunan otel çalışanları ifadelerinde Emir Aras ve Halit Ergül'e bağlı çalıştıklarını, emir ve talimatları bu iki isimden aldıklarını belirtirken, otelin genel müdürlüğünü yapan Emir Aras'ın kağıt üzerinde genel müdür olduğunu nihai kararları Halit Ergül'ün verdiğini ifade etmesi, yine şirketin başkan vekili konumundaki Emine Murtezaoğlu Ergül ve yönetim kurulu üyeleri Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu'nun şirketin işleyişinde ve kararlarında fiilen hiç bir yetkilerinin olmadığını söylemeleri duruşma salonunda büyük tepkiye neden olmuştu.
DAHA FAZLA PARA KAZANMA HIRSI
Ergül Ailesi'nin bu ifadeleri bir Türkiye gerçeğini de gözler önüne sermesinin yanında, akraba kayırmacılığının, nasıl büyük felaketlere yol açtığını da tüm dünyaya gösterdi. Eş, çocuk ve damada dağıtılan ünvanların altında yatan, prosefyonel yöneticilere harcanacak bütçenin aile şirketinde kalma düşüncesi ve daha fazla para kazanma hırsı, yangın felaketinin göz göre göre gerçekleşmesine neden oldu. Patronun damadı olması dışında başka bir vasfı olmayan birinin otelin genel müdürü olarak görev yapmasının sonuçlarını Türk toplumu çok acı bir şekilde deneyimledi.
BAŞKANIN, BAŞKAN YARDIMCISI KUZENİ SEDAT GÜLENER
Türk toplumu, yangın faciasında Bolu Belediyesi'ndeki nepotizm uygulamalarının nasıl bir felakete yol açtığına da tanık oldu."Halen tutuklu olarak yargılanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, dava sırasında tüm sorumluluğu itfaiyecilik konusunda en yetkin kişi olan İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun'a atmaya çalışsa da, Gülener'in makama kuzeni olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan sayesinde oturduğu gerçeğini kapatmaya yetmedi. Tanju Özcan'ın, mevcut hükümeti en çok eleştirdiği konulardan biri olan akraba kayırmacılığını kendi yönetiminde umarsızca sergilemiş olması iki yüzlü siyasetin somut bir göstergesi olmasının dışında yangın felaketinin meydana gelmesinde de büyük bir neden olarak öne çıkıyor. Sırf dayısının oğlu olduğu için verilen başkan yardımcılığı makamı, itfaiyenin tespit ettiği onca hayati eksikliğe rağmen ne yapması gerektiğini bilmeyen niteliksiz bir yönetici olarak Gülener'in koltuk işgal etmesi, nepotizmin kamu kurumlarına verdiği zararı ve boşa giden kamu kaynaklarını da açıkça ortaya koyarken, toplum vicdanında büyük yaralar açıyor.
BAŞKANDAN İTİRAF… MÜDÜRLÜKLER RASTGELE DAĞITILIYOR
Grand Kartal Otel yangınından sonra gerçekleştirilen Bolu Belediye Meclis Toplantısı'nda, Başkan Tanju Özcan, yangın felaketinde Bolu Belediyesi'nin sorumlululuğunun olmadığına dair yaptığı konuşmada acı bir gerçeği de itiraf etmişti. Başkan Özcan konuşmasında, tutuklu bulunan Başkan Yardımcısı Sedat Gülener'in haksız yere tuttuklu olduğunu belirterek, belediyede müdürlüklerin başkan yardımcılarına rastgele dağıtıldığını, itfaiye müdürlüğünün şans eseri Sedat Gülener'e geldiğini, başka bir başkan yardımcısına da düşebileceğini ifade etmişti. Özcan'ın bu sözleri Bolu Belediyesi'ndeki niteliksiz yönetim kadrosunun açık bir itirafı olarak yorumlanmıştı.































