
Haber: Yağız EKMEN - Yasemin GÜLDEMİR - Elif Su ARSLAN
Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciasında 36’sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetmişti. 36 çocuğumuzu hayattan koparan otel yangınında 16 yaşındaki lise öğrencisi Lalin Doğan da annesi Ceren Yaman Doğan ile birlikte vefat etti.
İlkokul ve ortaokul dahil olmak üzere 8 yılını geçirdiği, Özel Gürtan Okulu’nda Lalin Doğan için köşe oluşturuldu. Okulun girişinde oluşturulan köşede, Lalin'in 8 yıl boyunca okulda çektirdiği fotoğraflar yer aldı. Lalin'in fotoğraflarına bakıp göz yaşlarını tutamayan öğretmenleri, Lalin’in çok vefalı bir öğrenci olduğunu, mezun olduktan sonra da okuludan hiç kopmadığını belirtti.
“HER KARNE GÜNÜ BİZE GELİP KARNESİNİ GÖSTERİRDİ”
Özel Gürtan Okulları’nın sahibi Can Gürtan, 8 yıl boyunca öğrencisi olan Lalin Doğan’ın, mezun olduktan sonra bile okulla bağını koparmadığını belirterek, “8 yıl boyunca misafirimizdi, öğrencimizdi. Sonra arkadaşımız oldu. Mezun olduktan sonra ziyaretlere devam etti. Her karne gününde bize gelir, karnesini gösterirdi. En son cuma günü töreni yaptık, kapının önünde karşılaştık. Sarıldık, ‘Hemen öğretmenler odasına gideyim, diğer öğretmenlerimi de göreyim.’ dedi. Bu fotoğrafları hazırlarken 1. sınıf halleri, okulun belki ilk haftası. Uzun yıllarımız beraber geçti. Fen lisesini kazanıp gitti bizden. Ben çok farklı yönlerinden bahsedeyim. İyi yetiştirilmiş bir evlattı. En önemli özelliği cancıydı. Çok cancıydı. Küçük hallerinde arkadan gelir bacağıma sarılırdı. Başta alışamayıp arkama bakardım kim ki diye. Sonraki yıllarda anladım ki o sarılan Lalin’di. İçindeki sevgiyi dışarıya çok güzel yansıtan bir evlattı. Her bayram istisnasız arardı. Bundan sonra bayramlar nasıl geçecek bilemiyorum. Allah ailesine sabırlar versin. Sevgi dolu bir çiçekti.” dedi.
“ÜLKEMİZ GELECEK VADEDEN BİR EVLADINI KAYBETTİ"
Lalin’in matematik öğretmeni. Banu Gürtan göz yaşlarına hakim olamayarak Lalin ile olan anılarını anlattı. Lalin’in yaşayabilseydi vatanı adına çok büyük başarılara imza atacak bir öğrenci olduğunun altını çizerek, “Lalin bizim okulumuza geldiğinde küçücük dünyalar tatlısı bir çocuktu. Son derece her alanda yetenekliydi. Eminim ki yaşayabilseydi vatanı adına çok büyük başarılara imza atacaktı. Ülkemiz gelecek vadeden bir evladını kaybetti. Bu sıralarda onunla çok güzel anılarımız var. En iyi özelliği zaten sevecenliği, sevgi dolu olması, yüreğine sevgiyi sığdıramazdı. Bunu her halinden anlardınız. O mezun olup gittikten sonra bizim onunla irtibatımız hiç kesilmedi. Lalin buna müsaade edecek bir çocuk değildi. Her bayram bizi mutlaka arardı. Her karne günü buradaydı. En son hatta cuma günü geldiğinde karnesini gösterdi bana. Ben o gün hastaydım, önce sarılmak istemedim. Sonra dedim ki Lalin’ciğim gel boşver sarılalım bir şey olmaz. Sımsıkı sarıldık birbirimize ve bu son sarılmamız oldu. Ben artık sevdiklerimle vedalaşırken hep bu anı hatırlıyorum. Bizim onunla sevgili Sıdıka hocamızın kanatları altında da bir buluşmamız oldu. Birlikte öğretmen öğrenci ilişkisinden sonra ekip arkadaşı olduk. Birlikte folklör oynadık. Lalin harika zeybek oynardı. Birlikte yarışmalara katıldık. Yeri doldurulamaz, unutulmaz bir öğrenciydi bizim için,” ifadelerini kullandı.
“LALİN ÇOK GÜZEL BİR ÇOCUKTU”
Okuldaki spor salonunun her yerinde bir anılarının olduğu belirten, beden eğitimi öğretmeni Volkan Bayır, “Her derste olduğu gibi beden eğitimi dersinde de özellikle sosyal derslerde girişken bir çocuktu. Halk oyunlarında oynuyordu. Okulumuzun basketbol takımlarında oynamıştı. O günkü mutluluklarını hatırladıkça çok hüzünleniyoruz melek kızımızın arkasından. Spor salonumuzun her yerinde anımız var. Maçta attığı ilk sayıdan sonra çok mutlu olmuştu. Bütün arkadaşlarına sarılmıştı. Lalin çok güzel bir çocuktu.” diye konuştu.
“DOKUNDUĞU HER YERİ ÇİÇEK BAHÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜRDÜ”
Lalin’in yüreğinin sevgi dolu olduğunu, karıncayı bile incitmeyeceğini belirten Türkçe Öğretmeni Berna Bahar Alpteker, “Lalin yüreği sevgi dolu, karıncayı bile incitmeyen, çok merhametli, büyük küçük herkesin kalbinde taht kurmuş, fevkalade bir kızdı. Dokunduğu her yeri çiçek bahçesine döndürürdü. Onu tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum. Onu ve anneciğini çok erken kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Güzel anılar bıraktı, anıları bizimle yaşamaya devam edecek. Sınıf içinde bir uyumsuzluk, bir kargaşa olmasına asla müsaade etmezdi. Bütün arkadaşlarını çok birleştiriciydi. Bütün organizasyonlarda e etkinliklerde hep başı çekerdi. Her zaman güler yüzlüydü. Herkesle arası çok iyiydi. Mezuniyetinde kep atarken, ‘Ben buradan mezun olmak istemiyorum. Ama büyüyorum, mecburum. Hep geleceğim.’ demişti. Sözünü tuttu. Her karnesini aldığında geldi. En son cuma günü dersime geldi. ‘Karnemi aldım öğretmenim.’ dedi. Notları çok güzeldi. Tebrik ettim. Fotoğraf çekildik. ‘Şubat tatilinde görüşelim.’ dedi. Maalesef görüşemedik. Çok acı.” şeklinde konuştu.
Okulun müzik öğretmeni Murat Karka, Lalin’in hayattan çok zevk almasını bilen bir çocuk olduğunu belirterek, “Lalin; hayata sıcak bakan, hepimizi eğlendiren, hayattan da çok sevk alan bir çocuktu. Çok küçük yaşlardan itibaren elimizde büyüdü. Çok da sevdiğimiz bir öğrenciydi. Bu acıyı yaşamak bize gerçekten çok ağır geldi. Hep güzel şeyler yaptık, anılarımızda çok güzel çalışmalar var. Ben çok özlüyorum onu. Halen burnumuzda tütüyor. Aile olarak da görüşürdük.” ifadelerini kullandı.
“UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ.”
Lalin’in hayat dolu bir kız olduğunu belirten Okul Müdürü Celal Arslan, “Lalin der demez müthiş derecede duygulanıyorum. Şu anda hem heyecan hem duygu yüklüyüm. Lalin ve arkadaşlarının birinci sınıfa başladığı gün bende bu okulda göreve başlamıştım. O anlamda da çok farklı anıları var. Lalin’i o ilk tanıştığımız birinci sınıftaki haliyle 8 yıl sonrasına kadar geçen her yılda ayrı ayrı tanıdım. Gözleri pırıl pırıl, sevgisini gözlerine yansıtan, hayat dolu bir kızımızdı. Annesini babasını veli olarak tanıdık. Çok güzel ailenin çok güzel bir çocuğuydu. Yaşananlara inanmak gerçekten çok zor. Kabullenmek çok zor. Böylesine kötü bir olayda kaybetmiş olmak gerçekten anlatmak ve kabullenmek çok zor. Her adını duyduğumda üzülüyorum, özlüyorum. Güzel insanlar güzel anılarıyla yaşayacaklar. Başta Rıfat Bey olmak üzere tüm yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Umarım sorumlular cezalarını bulur. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.” şeklinde konuştu.
“MELEK OLDU UÇTU”
Lalin’in bambaşka bir çocuk olduğunu belirten ve son 2 sene fen bilimleri dersini veren öğretmeni göz yaşlarını tutamadı. Öğretmen Ülkü Nurgül İşgörücü şu ifadeleri kullandı;
“Lalin bambaşka bir çocuktu. Etrafına neşen saçan, değişik bir çocuktu. Kelimler yetmiyor. Küçükle küçük, büyükle büyük olur. Çok başka bakış açısı vardı. Geleceğimizin iyi insanları olacağını aklımdan geçirirdim. Melek oldu uçtu.”
“ACISI BİZİ YAKTI”
İlkokuldan Sorumlu Müdür Yardımcısı Durmuş Alim, Lalin’in ilkokuldaki hallerinden bahsetti. Alim, “Lalin’i ilk gördüğümde birinci sınıftayken tatlı, cici, şeker, sevimli bir çocuğumuzdu. Derslerine girmediğim için bahçede, sahada, koridorda tanıdım. Kaprisi olmayan, paylaşımcı, arkadaşlarını çok seven, saygılı bir öğrencimizdi. Başarılı bir öğrenci olduğunu öğretmenlerinden duydum. Bizden mezun olduktan sonra da bağımız kopmadı. Oradaki arkadaşlarımızdan da ders başarılarının yüksek olduğunu hatta yaşasaydı devlet kademelerinde iyi bir yerlere geleceğini umuyordum. Ama acısı bizi yaktı. Ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
“ÜNİVERSITEN MEZUN OLDUĞUNDA MEZUNİYET BELGESİNİ DE GETİRECEKTİ AMA OLMADI.”
Her yıl karnesini aldıktan sonra Lalin ile aynı yerde fotoğraf çektiklerini söyleyen Müdür Yardımcısı Burak Aytuğar, “Sene 2018, Lalin o zaman 4. sınıftı ve şu anki noktada biz bir geleneksel fotoğraf çekimi başlatmıştı. Ceren Hanım her karnesini aldığında burada bizi çekiyordu. Hatta birbirimize söz vermiştik üniversiten mezun olduğunda mezuniyet belgesini de getirecekti. Ama olmadı. En son 17 Ocak Cuma günü karne günüydü. Buraya geldi. Sarıldık, fotoğrafımızı çektik. Söylenecek bir şey bulamıyorum. Çok vefakardı. Bu okulu 2. evi olarak gördüğüne eminim. Biz de onu evladımız olarak görüyorduk. Ruhu şad olsun.” sözleriyle anılarını anlattı.
Lalin'in İngilizce öğretmeni Deren Ceylan, Lalin'i çok özleyeceğini ifade ederek, "Lalin ile ben 6. sınıftayken tanıştık. Enerji kaynağımdı Lalin benim. O kadar çok anımız var ki har anı bir anıya dönüştürdük. Derslerdeki o dinleyişi, asaleti, esprileri gerçekten ama gerçekten harikaydı. Çok özlüyorum, çok özleyeceğim. Bana yazdığı onlarca mesaj var. Eskiden onları gülümsemek için okurdum. Şimdi çok buruk bir gülümsemeyle okuyorum. Sonsuza kadar ebedi istirahatine(?) rahat uyusun. Onu hep özleyeceğim, ömrüm boyunca hep aklımda olacak. Dualarım hep onlarla olacak." şeklinde konuştu.
KURS ÖĞRETMENLERİ
“BÜYÜK BİR KALBE SAHİP KIZIMIZDI”
Çalışkan bir öğrenci olan Lalin, okul dışında gittiği etüt ve kurs merkezlerinde de kişiliği ve sevecenliğiyle ön plana çıkıyordu. Uzun yıllar kurs merkezinde Lalin'e fen bilimleri dersi veren Hüseyin Bozkurt, Lalin'in fotoğrafını gördüğünde gözlerinin dolduğunu belirterek, “Lalin başarılı bir öğrenciydi. Türkiye’de istediği tüm okullara girecek bir başarı elde etmişti. Yalnız Lalin’in başarısı sadece akademik bir başarı değildi. Kendi başarısından ziyade arkadaşlarının başarısından da mutlu olabilecek bir kalbe sahipti. Ailesini, öğretmenlerini, arkadaşlarını sevecek büyük bir kalbe sahip kızımızdı Lalin. Onu özleyeceğiz. Lalin yeryüzünde bir melekti zaten, şimdi gökyüzünde bir melek oldu. Allah’ım onu inşallah meleklerine arkadaş etsin.” dedi.
Lalin’in Edebiyat Öğretmeni Aykut Karagüzel ise Lalin ile gerçekleştirdiği edebi sohbetleri anlatarak, “Bir gün bana sordu ‘Edebiyatçılar çok mu konuşur?’ dedi. Ben de ona ‘Edebiyatçılar çok susar.’ dedim. Çünkü şiir, roman, hikaye suskunluktan çıkar.’ dedim. Çok fazla anlam veremedi. Sonra bir gün bir şiirle geldi bana ‘anladım’ dedi. ‘Suskunluğun ifadesiymiş şiir.’ dedi. Sohbetlerimiz, edebi sohbetlerimiz çok olurdu. Çok ilginç sorular sorardı. Nedenin nedenini sorardı bana. Edebiyatın suskunluğu hep kafasına takılmıştı. İşte bugün de edebiyat sustu Lalin’ciğim. Kalem kırıldı. O kalemler de yüreğimize acı şeklinde saplandı. Üzüntülüyüz ama biliyoruz ki melekler senin yanında. Cennetteki en güzel şekilde annenle beraber olacaklar. Sevgiyle, rahmetle anıyorum. İkiniz de nur içinde yatın İnşallah.” diye konuştu.