KOOPERATİFİN MANTAR ÜRETİMİ MANTAR MI OLDU? ÜRETİCİLERLE YÖNETİCİLER NEDEN TEKME TOKAT BİRBİRLERİNE GİRDİ....İLKAY BAYRAK AÇIK AÇIK YAZDI

Bolu Belediyesi’nin geçtiğimiz dönemde büyük umutlarla Bolu halkına sunduğu mantar üretim projesi, beklentileri karşılamazken, son yaşanan olaylar Köroğlu Üretim Kooperatifi'ndeki sorunların büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

KOOPERATİFİN MANTAR ÜRETİMİ MANTAR MI OLDU? ÜRETİCİLERLE YÖNETİCİLER NEDEN TEKME TOKAT BİRBİRLERİNE GİRDİ....İLKAY BAYRAK AÇIK AÇIK YAZDI
A- A+ Paylaş
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Reklam

CHP eski Belediye Meclis Üyesi olan ve seçim döneminde partisinden istifa ederek Zafer Partisi'nden belediye başkan adayı olan İlkay Bayrak, sosyal medyada yaptığı paylaşımla kooperatifteki sorunları gündeme taşıdı.

Bayrak’ın paylaşımları ve tespitleri, Bolu kamuoyunda sıklıkla konuşulmasına rağmen, yalnızca birkaç gazete tarafından haberleştirildi. 

İlkay Bayrak'ın dikkat çeken son paylaşımı ise şu şekilde:

BİZİM MANTARCILARI PATATES ETMİŞLER


"Bugün saat 14 civarı telefonum çaldı. Arayan babamın rahmetli olan eski bir dostunun oğluymuş. Önce kendini tanıttı. Sonra arama sebebini anlattı. Oğlu Köroğlu Kooperatifi'nde üreticiymiş ve bırakmış. Bunu duyar duymaz zaten durumu anladım. Parasını alamamış. Bugün, yarın diyerek sallamış durmuşlar, arada ödeme yaptıysalar da aldıkları para gaz, tuz parası olmuş.

       Sonrasındaki konuşmayı aynen yazayım;

      'İlkay Bey bunlar nasıl insanlar? Oğlumun parasını ödemedikleri gibi tehditler ve  yetmemiş gibi Firune'nin önünde oğlumu kaçırmaya çalıştılar. Ben de o anda oradaydım oğlumu o şekilde görünce olaya müdahil olmak zorunda kaldım. Gerçi dayağı yediler. Oğlum sizin numaranızı verdi bu konuları yakından takip ediyor muşsunuz. Artık parasından falan geçtim. Oğlum çok üzüldü. Baba seni böyle bir duruma düşürdüğüm için kendimi çok kötü hissediyorum' dedi.

      Bu adamlardaki bu rahatlık nereden geliyor? 
      Tabi ben hiç şaşırmadım. İlk defa karşılaştığım bir şey değil. Öncesinde ev basmaları, tehdit etmeleri, sindirmeleri hepsini duydum, işittim.

      Olay karakolluk oldu mu? diye sordum. Oldu ama şikayetçi ettirmediler dedi.

      Kimler vardı diye sordum, Fatih Demiral ve Adem Kök vardı, sonrasında Bahadır çıktı piyasaya dedi.

        Bakın dedim, ben bu adamlarla yıllardır mücadele ediyorum, ama ne yazık ki savcılığa gitmekten başka yapabileceğiniz bir şey yok. Hatta emniyete bile değil, direkt savcılığa gidin. Sonrasında sakın kimseden korkmayın ben her türlü yanınızdayım. Sakın korkmayın size kimse bir şey yapamaz dedim.

      O anda yurtdışında olduğum için aklıma hemen çok güvendiğim bir kardeşim geldi. Kendisine onu arayacağımı en acil şekilde kendisiyle görüştüreceğimi söyledim. Oğlunla görüşüp bana döneceğini söyledi kapattık.

      Ben bahsettiğim kardeşime ulaşmaya çalıştım ama yaylada olduğu için erişemedim. Tabi bu arada 3 saat falan geçti. Babayı tekrar geri aradım, oğlu ile görüşüp görüşmediğini sordum. Oğlu ile yüz yüze görüşemediğini, telefonla görüştüğünü ve "Boş ver baba paramızı aldık zaten, gerek yok" dediğini söyledi. Peki dedim kapattım.

        Ben bu konulara daha önce şahit olduğum için kendilerine hiç kızmadım. Çünkü bu Mantar Çetesinin insanları nasıl ikna ettiklerini ve sindirdiklerini çok iyi biliyorum. Öncelikle şunu belirteyim burada ben Kooperatif diye bahsederken, tüm bu yapıyı kast ediyorum. Yani Bol Tur'dan tutun da Boltartek ve Köroğlu Üretim Kooperatifi'ne. Bunu neden belirtme ihtiyacı duydum? Zamanında Tancu Efendi ben bu konuları açtığımda işte orası kooperarif değil, onun başında o yok vs gibi kelime oyunları ile aklınca beni hep boşa çıkarmaya çalıştı.

        Sistem şu en üstte bir şirket var adı Bol Tur, onun altında Boltartek diye bir şirket daha var sonrasında bu Boltartek'in yüzde 50'in altında bir oranda ortak olduğu Köroğlu Üretim Kooperatifi var. Tabi neden bu kadar dirift bir yapı oluşturulduğunu tahmin ediyorsunuzdur.

       Hatta Tancu Efendi bir keresinde meclis toplantısında Köroğlu Kooperatifi'ni nasıl Sayıştay denetiminden kaçırdıklarını kendi ağzı ile anlatmıştı. Her ne kadar tüm bu kuruluşların başlarında yasal olarak farklı farklı insanlar görünüyor olsa da, hepsinin tek bir patronu var, Bahadır Acar. Bir yerel gazetecimizin deyimiyle "Maymuncuk" . 

       Neyse fazla ayrıntıya girerek sizi boğmak istemiyorum, asıl olayımıza dönelim. Tabi baba bir nevi "U" dönüşü yapınca hemen araştırdım. Olay 11 Eylül günü Firune Kafe önünde gerçekleşiyor. Kardeşimiz parasını alamadığı için öncesinde telefonda Fatih Demiral ile atışıyorlar. Fatih "Firune'de buluşalım, konuşalım" diyor. Yanına bizim Kuzen Kadrosundan Başkan Yardımcısı Sedat'ın yeğeni Adem Kök'ü de alarak buluşma yerine gidiyorlar. Kafede bir süre oturuyorlar sonrasında kapının önünde olay hararetleniyor. Bir ara bu kardeşimizi zorla arabaya bindirmeye çalışıyorlar. O alnından öpmek istediğim kardeşimiz bir anda Fatih'e kafayı yerleştiriyor. Tabi Fatihin yüzü kanlar içinde kalıyor. Hemen Bahadır abisi ve Bayram Turhan'ı arıyor. Bayram Turhan kim diye soracaksınız ama çok teferruatlı şimdi uzun sürer. Kısaca size Mantar Yapısını sömürmek için konuşlanan 3 şirketten ikisinin emanetçi sahibi diyeyim. Tabi kendisi aynı zamanda eski polis. Bunu özellikle not edin.

       Tabi Bahadır Efendi ve Bayram Efendi karakola geliyorlar. Düzenli olarak Kooperatiften hazırlayıp tüm emniyete hediye dağıttıkları "Sepetler"in tanınırlığından dolayı rahatlıkla iki tarafı şikayetçi olmadan oradan alıyor. Sonrasında Yakuplar Köyündeki meşhur mantar üretim çiftliğine gidiyorlar teditlerle karışık saatler süren konuşmaların ardından ayrılıyorlar.
       Ha bu arada Baba bana bir ara ne yapsam Tanju'ya çıkayım o zaman dedi. Bende asla öyle bir şey yapmamasını daha öncesinde bu tür olayların çok yaşandığını kendisinin olayı kapatmaktan başka bir şey yapmayacağını söyledim.
        Demin "Eski Polis" diyerek not edin demiştim. Nedense bu yapıda hep eski emniyetçiler veya askerler yönetici olarak istihdam ediliyor. Yakın zamanda Bolu'daki büyük bir alışveriş merkezindeki yolsuzluk operasyonunu ve sonrasındaki işten çıkarmalar ya da zorunlu istifaları biliyorsunuzdur. İşte oradan ayrılan ya da atılan tüm eski emniyetçilerin neredeyse tamamına yakını Bahadır Efendinin kanatları altında bu yapıda istihdam edildi.

       Tanju Efendi'nin "Zaten maaşları zor ödüyorsunuz, gereksiz adam işe almayın" talimatına rağmen, bazılarının çocukları bile işe alındı. Hatta yakın zamanda bunlardan biri Bahadır tarafından Kooperatife yönetici yapılacak.
         Şimdi bu anlattıklarımı okuyunca abarttığımı düşüneceksiniz biliyorum ama hepsi gerçek ve benzerleri yaklaşık dört senedir yaşanıyor. Bunların hepsi "İyilik Meleği Görünümlü" Papyonlu Tanju'nun kanatları altında, eski dönem ve yeni dönem meclis üyelerinin ve tüm bürokratik sorumlu yetkililerin gözleri önünde, "Tarafsız Yerel Basınımız"ın sessizliği eşliğinde gerçekleşiyor.
        Bu arada benim Sevgili Kardeşim yaylada yatıya kalmış, hala ulaşamadım."

Bu paylaşımlar, Bolu’daki tarım ve kooperatifleşme süreçlerine yönelik tartışmaları tekrar alevlendirdi. Özellikle mantar üretimi projesi gibi büyük beklentilerle başlatılan girişimlerin neden başarısız olduğu ve Köroğlu Kooperatifi’nin mevcut durumu merak konusu olmaya devam ediyor.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Manşet Haberler

Çok okunanlar
sanalbasin.com üyesidir