Bolu Pastacılar, Lokantacılar ve Simitçiler Odası Başkanı Murat Abak, her geçen gün enflasyonun arttığını, una, şekere, benzine, mazota, LPG'ye ve kiralara yapılan zamlardan dolayı Bolu'da yer alan 20 fırıncının zarar ettiğini dile getirdi. Fırıncıların ekmek teknelerinin kapanmayla karşı karşıya olduklarını dile getiren Abak ''Kurban bayramına kadar bu zam verilmezde birçok fırın kapanır, Dayanacak gücümüz kalmadı'' açıklamalarını yaptı. Abak, yaptığı açıklamada;
''Ekmekçilerimiz kan ağlıyor. Fırıncı kan ağlıyor. Vatandaş da kan ağlıyor. Şimdi siz Bir şeyi üretirken ürettikten sonra kar etmek için mi üretirsiniz? Zarar etmek için mi üretirsiniz? Emin olun şu anda ekmekçi kar etmek için üretmiyor. Zarar etmemek için üretiyor. Ve şuanda zarar ediyor. Bakın ince bir ayrıntı. Kar etmek için demiyorum. Zarar etmemek için. Şuan da fırıncı esnafı zarar ediyor. Nereye kadar dayanacak bilmiyorum. Biz mesela ekmek fiyatlarını biz vermeyiz oda olarak. Biz ekmek taleplerimizi alırız fırıncılarımızdan. Esnaflar birliğimiz var Bolu'da. Esnaflar Birliği'ne, komisyon olarak sunarız. Komisyonda ret ya da olumlu cevap çıkar. Ama fiyat çıkmaz. Bizim teklif ettiğimiz 200 gram ekmek 4 lira fiyat. Biz rica makamıyız. İcraat makamı değiliz. Biz talep ettik inşallah çıkar. Çıkarsa ne kadar rahat ettirir. Emin olun o günün şartlarıyla ettirirdi bugünün şartlarıyla ettirmez. Yarın siz bana unun kaç lira olacağının garantisini verebiliyor musunuz? Mazotun garantisini verebiliyor musunuz? Bunlara zam gelirse ekmeğe de zam olarak yansır''
''Fırıncılarımızın bir çoğu işyerini kapatmak zorunda kalacak''
''Şu an ekmek 210 gram 3 lira. Biz 200 gram ekmeğe karşın 4 lira istiyoruz. Kurban bayramına kadar bu zam verilmezse, fırıncılarımızın bir çoğu işyerini kapatmak zorunda kalacak. Bir üst komisyona yollarlar. Bir üst komisyonda kim vardır? Komisyonda valiliğimiz vardır. Ticaret il müdürlüğümüz vardır. Ticaret odamız vardır. Esnaf odası vardır. Yani biz esnaflar birliği vardır. Ve belediye vardır. Zammı bu komisyon yapıyor. Biz sadece teklif veririz. Fiyatları önlerine koyarız. Ve bu komisyona yollarız. Bu komisyon da üst komisyona yollar. Oradan da Ticaret Bakanlığına yollar. Onay çıkar ya da çıkmaz, ilin görüşüne verirse ilden çıkar. Madalyonun bir görünen yüzü var, birde görünmeyen yüzü. Siz fırıncıyı görüyorsunuz, ‘Ama fırıncı ekmek yapıyor, satış yapıyor’ zannediyorsunuz ki o adam para kazanıyor. Ya bunun bir de arka tarafı var. Bakın, vergiler yüzde 300-400 artmış. Elektrik ücretleri, doğalgaz ücretleri her şey artmış. Bir fırında insanlar ekmek alırken tezgahı görür. Tezgahtara der ki ‘bir ekmek ver’ ekmeği alır, parasını verir. Bu ekmeği üretmek için kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz?
''İnsanlar sadece fırın sahibini ve ekmeği görüyor'''
''Ekmekçinin tatili olmaz, cenazesi olmaz. Siz hiç Pazar günü tatil yapan ekmekçi gördünüz mü? Gece gündüz çalışır. Ve o fırın vardiyalı bir şekilde günde 35-40 kişi evine ekmek götürmek için orada çalışır. Yani bir ticarethane sadece dükkan sahibini geçindirmek için çalışmaz. Sadece işletme sahibi kazanmaz, o işletmede 35 kişi çalışıyorsa 35 kişi para kazanmak zorunda. Bir de böyle düşünmek lazım. Yani yaptığımız ürünün hepsi kar değil. Ama insanlar sadece fırın sahibini ve ekmeği görüyor'' ifadelerine yer verdi.
