Bu sefer ders çıkartabilecek miyiz? Kartalkaya faciası YÜKSEK GERİLİM HATTININ ALTINDA YAPILAN İŞLETMEYİ AKILLARA GETİRDİ..... İlkay Bayrak haftalar önce yazmıştı

Bolu Belediyesi önceki dönem Meclis Üyesi ve köşe yazarı İlkay Bayrak, 8 Ocak'ta kaleme aldığı yazıda, yüksek gerilim hattı altına yapılan işletmeye dikkat çekmişti. Kartalkaya'da yaşanan yangın faciasının ardından gözler yüksek gerilim hattı üzerine inşa edilen ve yakın bir gelecekte açılması beklenen işletmeye çevrildi.

Bu sefer ders çıkartabilecek miyiz? Kartalkaya faciası YÜKSEK GERİLİM HATTININ ALTINDA YAPILAN İŞLETMEYİ AKILLARA GETİRDİ..... İlkay Bayrak haftalar önce yazmıştı
A- A+ Paylaş
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Reklam

Kartalkaya Grand Kartal Otel yangınının ardından gözler, Kılıçarslan Mahallesi'nden geçen yüksek gerilim hattının altındaki işletmeye çevrildi.

Bolu Belediyesi önceki dönem Meclis Üyesi ve köşe yazarı İlkay Bayrak, 8 Ocak'ta kaleme aldığı yazısında, yüksek gerilim hattı altına yapılan işletmelerin karşı karşıya kalabileceği tehlikelere dikkat çekmişti.

21 Ocak'ta Kartalkaya'da yaşanan yangın faciasının ardından, eskiden yeşil alan olan ancak sonradan yapılan düzenleme ile işletmeye dönüştürülen bu bölgeye ilişkin endişeler yeniden gündeme geldi.

İşte İlkay Bayrak'ın o yazısı: 

"ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA VE ÜÇ KURUŞ İÇİN DEĞER Mİ TANJU?

Kılıçarslan Mahallesinin batı kısmından Beşkavaklar Mahallesi'ndeki Sedaşa doğru ilerleyen bir yüksek gerilim hattı var. Bu hat Sakarya'dan gelen, buradan da şehir ve ilçelere dağıtılan ana elektrik akımı hattı. Bu hattan geçen 154 Bin volt elektrik akımı önce Beşkavaklardaki Sedaş trafolarına geliyor oradan 34500 ve 15000 Voltluk hatlarla şehir ve ilçelerin elektrik dağıtımı yapılıyor.

154 Bin volt çok güçlü bir akım. Özellikle yağmurlu havalarda metrelerce uzağa akım atlaması yapabiliyor. Bu kabloların çok düşük bir ihtimal olsa bile her zaman kopma riski var. Hatta ben bir keresinde Kalıcı konutlarda otururken yağmurlu bir havada 35 binlik bir kablonun kopmasına canlı canlı şahit oldum. Neyse ki yolda hiç araba ve insan yoktu. Kablo ıslak zemine düşerek yerde ateş topları oluşturmuştu. Beraberinde çıkan ses ile birlikte çok ürkütücü bir durum oluşmuştu. O günden beri bu tür hatların altından geçerken çok korkarım.

Ülkemizde yazın ormanlık alanlarda çıkan yangınların büyük bir kısmı bu hatlardan sıçrayan arklar veya kablo kopmaları sonucu çıkıyor.

2020 yılında CHP Milletvekili Orhan Sümer zamanın Enerji Ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in cevaplaması için bir soru önergesi verdi. CHP’li Sümer, önergesinde son 10 yılda yüksek gerilim hatları nedeniyle can veren yurttaşların sayısını ve tüm ülkedeki yüksek gerilim hatlarının uzunluğunu sordu. Önergeye cevap veren Dönmez Yüksek gerilim hatlarının neden olduğu sivil kayıplar hakkında bilgi paylaşmazken yalnızca personelden hayatını kaybedenleri açıkladı. Dönmez, “Son 10 yılda Türkiye genelinde 12’si TEİAŞ personeli, 6’sı yüklenici firma personeli olmak üzere 18 kişi yüksek gerilim hatlarına kapılarak hayatını kaybetmiştir” dedi.

CHP'li Sümer önergesinde ayrıca “Gerek yüksek gerilim hatlarının altında yerleşim yerlerinin tesis edilmesi, gerekse yerleşim yerlerinin üzerinde gerilim hatlarının inşa edilmesi, can güvenliğinin yanı sıra sağlık sorunlarına da yol açmaktadır. Yüksek gerilim hatlarının oluşturduğu elektromanyetik alanın kanser başta olmak üzere birçok hastalığa neden olduğu da bilinmektedir” deyerek bu hatların insan sağlığına verdiği zararı da meclis gündemine taşıdı.

Şimdi bu kadar bilgiden sonra asıl konumuza gelelim. Ben Tanju Özcan'dan önce Bolu'da bu hatların altlarına yapı inşa edildiğine şahit olmadım. Varsa da gözden kaçırmış olabilirim. Şimdi hepiniz Kalıcı konutlar yolunda bir kafenin bu durumda olduğunu düşüneceksiniz. Orası iz düşüm alanının dışında inşa edildi. Yukarıda fotoğraflarını da paylaşıyorum.

Tanju Özcan rant uğruna önce tam otoban bağlantı yolu kenarında bir kafe restoran yapılmasına izin verdi. Şimdilerde de tüm Bolu'nun dilinde olan karşı köşedeki yeşil alanın tam bulvarın kıyı tarafına izin verdi. Buraların veriliş şekliydi, ihaleydi falan o konulara hiç girmiyorum. Zaten birkaç yıl önce ihale edilerek ve milyonlar harcanarak park alanı yapılmışken bu inşaat yüzünden yıkılan kısımdan dolayı oluşan kamu zararına da girmiyorum. Başkanın kendisinin de belirttiği gibi Suriyeliler gitsin diye hukuka aykırı bir şekilde vermiş olabilir. Hukuka uygunsa da yine Suriyeliler gitsin diye etik kurallara aykırı biçimde de vermiş olabilir.

Ben Almanya'da otobanda giderken yolun üzerinde tam yüksek gerilim hattının altında tel koparsa yola düşmesin diye koyulmuş çelik file görmüştüm. Bu konuyla ilgili fobim olduğu için de çok ilgimi çekmişti. Acaba sadece buraya özel bir durum var da onun için mi koymuşlar yoksa tüm hatların otobana denk gelen yerlerinde de var mı diye düşünmüştüm. Sonrasında dikkat edince her yerde bu şekilde olduğunu fark ettim.

Almanlar ki insan hayatına çok değer verirler ve eminim ki bu hatların bakımlarını bizden kat kat fazla özenle yapıyorlardır. Buna rağmen böyle bir riski öngörmüşler ve önlem almışlar.

Bizim Başkan da sanki başka yer kalmamış gibi 154 Bin voltun altına bu iki yerin yapılmasına göz yumarak insanların oralarda hayatlarını riske atmıştır. Oluşan elektromanyetik alan sebebi ile binlerce insanın sağlığıyla oynamıştır. Bolu yüksek deprem riski olan ve kış mevsimlerin ağır geçiren bir şehir. Bu da ayrıca bu hatlar için çok büyük bir tehlike oluşturuyor.

Neden Bolulu binlerce çocuk, genç ve yaşlı insanın sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye sokuyorsun.

Üç günlük dünya ve üç kuruş için değer mi?

İlkay BAYRAK "

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Manşet Haberler

Çok okunanlar
sanalbasin.com üyesidir