
24 Haziran’da yapılacak genel seçimler için çalışmalarını sürdüren Milliyetçi Hareket Partisi Adem Evcil, bir televizyon programına konuk oldu. Programda kendisi hakkında sorulan soruları yanıtlayan Evcil, seçim çalışmalarını değerlendirdi. İnandıklarını ve seferinden kendilerinden zaferin Allah’tan olduğunu söyleyen Evcil, “Çalışacağız. Biz inandık, sefer bizden zafer Allah’tan. Bu uğurda çalışacağız. Geçmiş dönemlerde AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekilleri oldu. Bu dönem Milliyetçi Hareket Partisi buna o kadar yakın. Vatandaşlarımızın milletvekillerinin çalışmasını değerlendirmesini istiyorsak, eşit şartlarda değerlendirmesi yapmak istiyorlarsa Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermesi gerekiyor. Vatandaşımız böylelikle Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilinin nasıl çalıştığını ya da çalışmadığını görecek. “ şeklinde konuştu.
“SESSİZ BİR SEÇİM ÇALIŞMASI YÜRÜTÜYORUZ”
Evcil, Ramazan ayının dokusuna zarar vermemek için sessiz bir seçim çalışması yürüttüklerini söyleyerek, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak yaklaşık 4 buçuk yıldır bir fiil sokaklardayız. Bunun çok büyük bir avantajı var. 2 yıl Ülkü Ocakları Başkanlığı hemen akabinde 2 buçuk yıllık Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı görevi ve yine hemen akabinde milletvekili adaylığı süreci peş peşe geldiği için çok zorlanmıyoruz. Biz zaten hep çalışıyorduk. Çalışkanlık biraz da insanın doğasında olacak. Yoğun bir program içerisindeyiz. Günde ortalama 18 bin adım atıyoruz. Bire bir temaslarda bulunuyoruz. Herkesin elini sıkmaya çalışıyoruz, ilk ve ülkülerimizi insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Adayı olarak sessiz bir seçim çalışması yürütüyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle ses sistemi olan büyük otobüsler araçlar giydirip sokak sokak gezdirmiyoruz. Kapı zillerini çalmıyoruz. Bunun sebebi ramazanın dokusuna zarar vermemek diğer bir sebebi ise evlerde bulunan yaşlı, hasta ve çocuklar olması. Kimsenin huzurunu bozmak istemiyoruz. Bunun için harcanacak kaynaklar 4 buçuk yıl önce Ülkü Ocakları’nda mevcut ekibimizle bir “Her kapıya bir kumanya” adı altında kampanya başlatmıştık. Bu kaynaklarla bu kampanyamıza destek veriyoruz. Sokak sokak gezmeye çalışıyoruz. Belki de şuan 25 bin 30 bin kişi ile el sıkışıp, bire bir temas kurduk.” dedi.
“EN KOLAY ULAŞILABİLEN İL BAŞKANIYDIK”
Partisinin il başkanlığı görevini yaptığı dönemde, en kolay ulaşılabilen il başkanı olduğunu söyleyen Evcil, “Şimdi vatandaşımızla bire bir temaslarımızda karşımıza en çok çıkan şikâyet samimiyetsizlik. Biz de dedik ki en büyük vaadimiz samimiyet. Bakın biz milletin amiri değiliz. Biz milletin vekili olabilmek için aday olduk. Sizin vereceğiniz oyun da, kasabında vereceği oyun da bizim için çok büyük bir önemi var. Onların vereceği helal oylarla seçilirsek seçileceğiz. Milletvekili adayı olarak samimiyetten uzak bir çizgi çizeceksek Allah bize bu işi nasip etmesin diye her yerde söylüyoruz. Biz bu telefonumuzu milletvekili seçilsek de aynı şekilde açık tutacağız ve aynı şekilde vatandaşlarımıza ulaşacağız. Bunun şöyle de bir göstergesi var. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı görevinde bulunduğumuz sürede en kolay ulaşılabilen il başkanıydık. Bir il başkanı olarak toplumun her yerinde karşılaşılabilecek biri olduk. Atatürk Orman Parkı’nda basketbol oynarken, yürüyüş yaparken, spor salonunda çalışırken de. Sürekli insanlarla karşılaşabildiğimiz için her anlamda samimiyet önemliydi.” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞIMIZ ÇOK RAHATSIZ”
Evcil, vatandaşların liyakatsiz ve samimiyetsiz siyasetten çok rahatsız olduğunu belirterek, “Yapabileceğimiz bir şey varsa yaparız, yapamayacağımız bir şey ise yapamayız diyeceğiz. Fakat yol göstermeye çalışacağız. Vatandaş sadece kendisine dokunulmayı istiyor daha fazlasını değil. Kendisine seçtiği vekilin amiri gibi davranmasını istemiyor. Vatandaş bundan çok rahatsız. Bir milletvekilinin zaten asıl görevi istihdam sağlayabilecek yatırımları kendi iline getirebilmektir. Maalesef milletvekillerimiz iş ve iş bulma kurumu gibi davrandıkları için benim adamım olsun da ne olursa olsun zihniyeti yüzünden vatandaşımız çok rahatsız. Dolayısı ile liyakat diyoruz.” dedi.































