
Hükümet Meydanı’nda başlayan yürüyüş, Demokrasi Meydanı’nda tamamlandı.
Ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyüşe katılanlar, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Her şey vatan için, “Vatan canım feda”, Ya Allah, bismillah, Allahu ekber” sloganları attı. Yürüye katılanlara evlerinden ve iş yerlerinden vatandaşlar alkışlarla destek verdi.
Yürüyüşe, Bolu Valisi Aydın Baruş, Ak Parti Bolu milletvekileri Arzu Aydın ve Fehmi Küpçü, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Önder Yaman, Garnizon Komutan Vekili Piyade Albay Metin Eştürk, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ali Şarlı, İl Jandarma Komutanı Albay Nadir Çelik, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, İstanbul'da çıkan olaylarda şehit olan polis memuru 22 yaşındaki Ozan Özen'in ailesi, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve on binlerce kişi katıldı.
Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" etkinliği, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından sinevizyon gösterisiyle devam eden etkinlikte, 15 Temmuz adlı şiir okundu.
Etkinlikte konuşan Bolu Valisi Aydın Baruş, şunları söyledi:
"Milletimiz, tarihi boyunca kendisini bu topraklardan atmak isteyen, birlik ve beraberliğini parçalamak isteyen, özgürlük ve bağımsızlığını yok etmek isteyen sayısızca düşman saldırısı ile karşı karşıya kalmıştır. Bize karşı savaş açan düşmanlar, harp meydanlarında mağlup edemedikleri bu kahraman milleti, içerisine nifak tohumları ekmek suretiyle bölmeyi ve ona boyun eğdirmeyi denemişlerdir. Yaklaşık 35 yıldan beri bölücü terör örgütünü kullanarak ülkemizin bir bölgesini Türkiye’den koparmak, insanlarımız arasına nifak düşünceleri sokarak birbirine düşman etmek, ülkemizi ekonomik bakımdan zafiyete uğratarak kendilerine baş eğmeye mecbur bırakmak isteyen uluslararası güçlere ve onun piyonlarına karşı, polisimizin, jandarmamızın, askerimizin ve milletimizin verdiği kahramanca mücadele, bu şer amaçlara ulaşılmasına mani olmuştur."
FETÖ'nün işbirlikçilerini kullanarak, seçimle gelmiş iktidarı ve devletin temel kurumlarını halkın gözünde örseleyerek, devletin kurumlarına olan güveni yok ederek amacına ulaşmak istediğini belirten Baruş, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan iken telefonlarını dinleyen, MİT'e baskın yapan, Gezi olaylarını organize eden, 17-25 Aralık sürecini organize eden, MİT tırlarını Adana’da durdurarak ve devletin en gizli toplantılarındaki sırları ifşa eden, böylece Türkiye’yi dünya kamuoyu gözünde itibarsız hale getirmeye çalışanlar işte bu şer odakları ve bu odakların işbirlikçisi olan FETÖ terör örgütüydü. Bundan tam iki yıl önce, 15 Temmuz 2016’da, Camilerde omuz omuza kıldığımız cuma namazının ruhumuza verdiği huzuru yaşarken, bu beraberlik ruhuna kurşun sıkan bir suikastla karşılaştık. Bu suikastın hedefi Türkiye idi. Ülkemizin güçlenmesini, dünya arenasında hakikati savunmasını, mazlumlara kol kanat germesini hazmedemeyenler Türkiye’ye diz çöktürmek istediler. Halkın teveccühüyle seçimiyle işbaşına gelmiş Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alarak milli iradeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalayarak demokrasimizi lağvetmek istediler. Devletin stratejik kurumlarını, MİT’i, polisimizi, TRT’yi, TÜRKSAT’ı hedef alarak güvenliğimizi yok etmek istediler. Meydanlara akan insanlarımızı kurşun yağmuruna tutarak, tanklarla ezerek inancımızı, direncimizi ortadan kaldırmak istediler. Ülkemize, demokrasimize, şerefimize kast eden darbeci hainlere karşı milletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına uyarak ölüme meydan okuyarak tarihin altın sayfalarında yer alacak destansı bir mücadele verdi. Bu millet ölümü, izzetinin ayaklar altına alınmasına tercih eden bir millet olduğunu unutmadı."
Kent merkezindeki bütün camilerde sela okundu.































