
HABER: Zekeriya ERCİVAN
Her iki tarafta süren hazırlıklara bakıldığında çetin bir seçimle karşı karşıya olduğumuz açık bir gerçek. CHP milletvekili aday listesinin açıklanmasının ardından parti örgütleri içerisinde ortaya çıkan itirazlara yönelik milletvekili aday adayı olmuş bazı isimler sosyal medya hesaplarından sağduyu çağrısı yapıyor. CHP Bolu milletvekili aday listesinde ikinci sırasında yer alan isim Burak Cop’a haber editörümüz Zekeriya Ercivan ortaya çıkan listeyi ve sonuçlarını sordu. Burak Cop yaşanan gelişmeleri şu şekilde değerlendirdi:
DAHA ÖNEMLİ BİR SORUNUMUZ VAR
Bu hayati bir seçim. Her seçimden önce o seçimin kritik olduğu söylenir ama bu seçimin ayırt edici bir özelliği var. Türkiye’de iktidarı sandık yoluyla değiştirme imkânının olduğu son seçim. Bu seçimden ortaya çıkacak olumsuz bir sonuç, gelecekteki seçimleri göstermelik hale getirecek. O yüzden millet ittifakının aday listelerinin kim olduğu hatta cumhurbaşkanın adaylarının kim olduğundan çok daha önemli bir unsur var. Çok daha kritik bir durum var. Sandık yoluyla iktidarı değiştirme hakkına halkın sahip çıkması ya da çıkmaması. Biz o yüzden Cumhuriyet Halk Partisi olarak, millet ittifakı olarak, sağdan sola düşünen tüm vatandaşlarımızı demokrasi ortak paydasına da buluşmaya davet ediyoruz. Hal böyleyken parti listelerinde kimlerin olduğu ya da olmadığı meselesi belki önemsiz bir mesele değildir ama daha önemli olan soruna odağımızı doğru yere koymamız gerekiyor.
KİMSE MUTLU DEĞİL
Oluşan listede haksızlık yapılıp yapılmadığına ilişkin Cop yorumunu şu sözlerle sürdürdü:
Bu seçimin kendine has koşulları var. Bizler bu sistemin ucube bir hal olduğunu düşünüyoruz. Ucube sistem, seçim sistemini de ucube hale getirdi. Örneğin Bolu’ya has olduğunu düşündüğümüz tartışmalar ülkenin neredeyse her şehrinde söz konusu. İttifaklar kendi içlerinde tartışmaya gidiyorlar. Ortak listeyi yapsalar bir türlü, yapmasalar bir türlü. Her üç büyük ittifakta kendi içinde sıkıntı yaşıyor. AK Parti ile MHP, CHP ile değer partiler arasında yer yer anlaşmazlıklar oldu, HDP ile İşçi Partisi arasında oldu. Bu ucube seçim sistemi partilerin ortak listelerde durmayı zorunlu hale getirdiği için aday listeleri oluşturulurken hiç kimseyi tam anlamıyla tatmin etmeyen, hiç kimseyi tam anlamıyla mutlu etmeyen dizilimlerde meydana gelebiliyor. Bolu örgütü için bu konuyu söyleyecek olursak evet örgütümüzün bu konuda bir hassasiyeti var. Bu haklı bir hassasiyettir, bende başından beri bu hassasiyeti paylaşıyorum. Zaten Bolu örgütünde bu konuda duyarlılık göstermeyen yok. Fakat ucube hükümet sisteminin beraberinde getirdiği seçim sistemi her parti içinde olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi içinde birtakım tatsızlıkları, bir takım sıkışmalara yol açtı. Ben yaşanan sıkıntıları ve parti örgütünün iradesinin tam anlamıyla listeyi yansımamış olmasını Türkiye’nin içinden geçmiş olduğu olağanüstü koşullarla açıklamamız gerektiğini düşünüyorum. Daha demokratik daha güvenilebilir bir sistem varken Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi ön seçim uygulamasını yapan yegâna partiydi. Parti içi demokrasi konusunda açık ara birinci sıradaydık. Şimdi içinden geçtiğimiz durum sona erer ve ülkemiz normalleşir o zamanda parti içi demokrasi geleneği yeniden yüzeye çıkar.
EN AZ İKİ VEKİL ÇIKARTABİLİRİZ
Geçmiş seçimlerde cumhuriyet halk partisinin iki milletvekili çıkartması çok zordu fakat bu seçimlerde çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi sonucu gerçekten Bolu’da en az iki milletvekili çıkartma şansı var. En az iki diyorum. Bizler çıtamızı 3-0’a koyacağız. Üçe ulaşabilir miyiz bilmiyorum ama ikiye ulaşma ihtimalimiz son derece yüksek bir olasılık. Bizim parti üyelerimizin, parti emekçilerimizin bu gerçeği göz önüne alması gerekiyor. Bugüne kadar CHP’ye oy vermeyen birçok vatandaştan bu seçimde oy alacağımızı vatandaşlarımızın CHP’ye kredi açacağını akılda tutmak gerekiyor ve bu sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ NOKTASINDA BİRLEŞMEK ÇOK ÖNEMLİ
Şüphesiz ülkemizde cumhuriyetin kazanımları aşınmış ve büyük tehlike altında. Yönetenlerin yönetilenler önünde hesap vermesi, kanun önünde eşitlik, eşit ve adil bir seçim olması, en temel demokratik sistemin ABC’sinin A’sının sandık güvenliği, en temel ifade hürriyeti bunların hepsi aşınmış durumda. Sadece cumhuriyet dönemi kazanımları değil, neredeyse Osmanlı parlementer sisteminin gerisine düşmüş durumdayız. Rayından çıkmış bir yapının rayına oturtulması gerekiyor. Normalleşme olduktan sonra partiler arasında siyasi ve ideolojik ayrımlar gündeme gelecektir. Daha demokratik bir rejimde partiler savundukları ilkeleri ortaya koyabileceklerdir. Günümüz koşullarında en geniş demokrasi cephesini kurmak bir zorunluluk. Benim gözümde millet ittifakı bunu başarmış durumda. Kaybettiğimiz bazı ilkelerin değerini kaybettiğimizde anladık. Sadece Atatürkçü kesim solcu kesim değil sağ kesimin önemli bir bölümü de bu durumu idrak etmiş vaziyette. Hukukun üstünlüğü noktasında birleşmek çok önemli. Bu durum bir musibetten bir hayır doğdu, bu noktaya ancak yaşayarak gelebildik, bu noktadan hep birlikte çıkacağız.































