HABER: Melek Çelebi
78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Davası’nın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin de peşinde olduğunu söyleyen Gültekin, “Grand Kartal, asla bir Soma olmayacak. Eğer sorumlu Turizm Bakanlığı personeli orada oturmaya devam ederse çok ciddi bir şekilde muhalefet organize ettiğimizi birkaç gün içerisinde muhtemelen tüm aile yakınlarıyla birlikte turizm makamının kapısına dayanıp önünde bekleyeceğiz” dedi.
“Sorumlu Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin peşindeyiz”
Savcılığa verdiği dilekçeden bahseden Gültekin, “Cuma günü sayın mahkemenin verdiği gönüllerimize bir nebze su serpen kararından sonra buraya geldik. Bu soruşturmada savcılığın açtığı bölümünü size okuyacağım. Son bölümünde, kusurla ilgili kanaat bölümünde diyor ki; ‘Otelin işletme belgesini veren ve onaylayan Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yetkililerinin inceleme konusunda Grand Kartal Oteli’nin denetim süreçlerinde yetersiz kaldıklarından birinci derecede etkili oldukları.’ Yani birinci derecede sorumludur diyor. Şimdi cuma günü verilen kararda bu olayda birinci derece sorumlu olan şahıslarla ilgili çok ciddi cezalar verildi. Olası kast verildi. 34 müebbet ve diğerleriyle ilgili de 24 yıl ceza verildi. Şimdi bu ne demektir? Eğer yargılama adil bir şekilde devam ederse bu raporda kusurlu olan şahıslar hakkında da muhtemelen bu cezalar verilecek demektir. Hukuk anlamında yorumluyorum. Şimdi bunun üzerine biliyorsunuz Turizm Bakanlığı önce bu kusur raporuna rağmen herhangi bir personeliyle ilgili soruşturma izni vermedi. Daha sonra 3 tanesiyle ilgili verdi. Ama daha sonra Danıştay 1. Dairesi kararında 9 adet Turizm Bakanlığı çalıştığı ile ilgili soruşturma izni verdi. Yani dedi ki bunlar kusurludurlar. Soruşturma izni veriyorum. Ey bağımsız mahkemeler siz bunları yargılayın dedi. Tabii mahkemenin önüne bu arkadaşları getirecek olan da savcılık makamı. Şimdi bizim tepkimiz şu. Bakın kararda adı geçen 9 kişi Neşe Çalık, Şennur Aldemir Doğan, Bülent Çınar Çavuş, Elçin Şimşek Öncü, Levent Kırcan, Ramazan Alkan, Melda Araz, Şule Aktürk Alkan ve Barış Başyavaz kişileri hakkında yangında sorumlu olduğuna dair soruşturma izni verilmiştir. Yani netice itibariyle şu an Turizm Bakanlığı'nın üst düzeyinde görevli olan bir tek Turizm Bakan Yardımcısı hariç tamamı personel ile ilgili soruşturma izni verildi. Tüm personelin ivedilikle savcılık tarafından ifadelerini alarak öncelikle gözaltına alınmalarını ve tutuklanmaya sevk edilmelerini talep ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısıyla ilgili de bir takım meslektaşlarımız arayış makamına başvurdular. Biz de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bugün diğer meslektaşlarımız bugün bununla ilgili soruşturma açıldı. 2025'e 6473 sayılı soruşturma bu personel ile ilgili şu an Bolu Cumhuriyet Savcılığı’nda devam ediyor. Daha önceden sayın meslektaşlarımızın bir bölümü ilgili dilekçelerini vermişlerdi. Biz de bugün sayın savcı ile görüşerek ilgili dilekçelerimizi verdik. Biz ne istiyoruz? Şüpheliler Neşe Çalık, Şennur Aldemir Doğan, Bülent Çınar Çavuş, Elçin Şimşek Öncü, Levent Kırcan, Ramazan Alkan, Melda Araz, Şule Aktürk Alkan ve Barış Başyavaz hakkında adli kontrol tedbirinin bu aşamada yetersiz kalacağı. Ayrıca şüphelerin delil karartma ihtimalini değerlendirerek çünkü bu şüpheler öncelikle işten el çektirmeli. Hala Turizm Bakanlığı'nı yönetmeye devam ediyorlar. Tıpkı diğer kamu görevlilerinin savcılığımız tarafından tutuklanmasını sağlandığı gibi şüpheli kamu görevliler hakkında bir an önce tutuklama tedbirinin tutuklama amacıyla mahkemeye sevk edilmesini ve tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Mahkemenin önüne gelecekler ve hak ettikleri cezayı alacaklar”
Savcı ile görüştüğünü ve savcıya bu konuda güvendiğini belirten Yüksel Gültekin, “Bilirkişi raporu kovuşturma aşamasından diğer tüm kamu görevlilerinin beyanları ve diğer dosyalara dikkat alındığında şüphelerin TCK 81-1, 21-2 gereğince 78 defa cezalandırılması ve diğer suçlardan cezalandırılması talebi kamu davası açılması bu mümkün görülmediği takdirde 85-2, 22-3 maddede gelince kamu davası açılmasına ilgili soruşturma savcılığa iletilmiştir. İzni verilen şüphelerin Altı bin beş yüz elli yedi sayıda devlet memuru kanununun 133. maddesi gereğince soruşturma izni verilen haklarında görevleri ile ilgili suç işletme ihtimaline karşı bir an önce soruşturma açılması ve delil karartma şüphesi olduğu için görevden bir an önce uzaklaştırılmalarını talep ediyorum. Sayın savcıya dilekçemi verdim. Sayın savcıya dedim ki ‘Efendim ne düşünüyorsunuz?’ Bana şunu söyledi; ‘Vicdanları rahatlatacak, adaleti tesis edecek soruşturma sürecek ve karar verilecek’ dedi. Savcının bu beyanı beni çok rahatlattı. Sayın savcıdan yana hiç şüphem yok. Bu 9 şüphelinin görevlerinden uzaklaştırılacağına inanıyorum. Netice itibariyle mahkemenin nasıl cuma günkü sanıklar için adil ve bağımsız mahkemenin önüne gelip hak ettikleri cezayı aldıkları gibi sorumlulukları varsa ki rapor çok açık bir şekilde sorumludur diyor. Mahkemenin önüne gelecekler ve hak ettikleri cezayı alacaklar. Bunun takipçisi olacağız. Bakın tekrar söylüyorum. Şimdi önce dilekçe verdim. Bunun takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
“Bizim evlatlarımız gitti, başka evlatlar gitmesin”
Grand Kartal yangınında sorumlu kim varsa peşlerini bırakmayacaklarını ifade eden Gültekin, sözlerine şöyle devam etti; “Eğer orada oturmaya devam ederlerse çok ciddi bir şekilde bir muhalefet organize ettiğimizi birkaç gün içerisinde muhtemelen tüm aile yakınlarıyla birlikte turizm makamının kapısına dayanıp önünde bekleyeceğimizi ifade ediyorum. Ciddi bir eylem başlatacağımızı kamuoyuna buradan duyurmak istiyorum. Ama ben buna gerek olmadan sayın savcının sözü benim içimi bugün çok rahatlatmıştır. En kısa sürede bu şahısların da yargı önüne çıkarak tıpkı cuma olduğu gibi bu şahıslar hakkında da adil karar verileceğine dair şüphem yok. Bildiğiniz gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı personeliyle ilgili de idare mahkemesi yeniden araştırılsın diye geri gönderdi. Onlarla ilgili de soruşturma sürüyor. Eski valilerle ilgili de şu an soruşturma sürüyor. Hepsinin takipçisi olacağız. Tek şey istiyoruz. Bizim evlatlarımız gitti, başka evlatlar gitmesin. Bu toplumsal bir arınmaya vesile olsun. Artık herkes bilsin ki bu ülkede kişiler yaptıkları eylemlerden dolayı yaptıkları fiillerden dolayı sorumlu olsun. Suç işleyen şahısların devlet yakasına yapışacak ve gerekli cezayı verecek. Kimse bu işlerden kurtulamayacak. Bunun bilinmesini istiyorum. Grand Kartal, asla bir Soma olmayacak. Bunun bilinmesini istiyorum. Bakın daha önceki toplumsal olaylardaki gibi olmayacak. Bunun bilinmesini istiyorum.”
