CHP’den kesin ihraç talebiyle yeniden YSK’ya sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan 3 Temmuz Pazartesi günü Bolu’dan Ankara’ya “Değişim ve Adalet” yürüyüşüne başladı. Bugün yürüyüşünü tamamlayan Başkan Özcan ilk olarak Anıtkabir’e geçti. Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine gelen Özcan ve beraberindeki grup, mozoleye çelenk bıraktı, ardından saygı duruşunda bulundu. Hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Özcan, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.
“KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK”
Daha sonra toplanma alanına geri dönen Başkan Özcan saat 16 itibariyle tekrar başladığı yürüyüşünü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi önünde tamamladı. Genel merkez önünde binlerce insanın karşıladığı Başkan Özcan yaptığı konuşmada “Yürüyüşe çıkarken bazı tereddütlerim vardı. Acaba sadece ben mi böyle düşünüyorum. Acaba sadece ben mi Kemal Kılıçdaroğlu istifa etmeli diyordum. Ama şunu gördüm 200 km yol yürüdüm, 1 milyon 250 bin adım attım ve her attığım adımda yeter artık değişim vaktinin geldiğini gördüm. Tarih gerçekten tekerrürden ibaretmiş. Biliyorsunuz ben Köroğlu’nun diyarının çocuğuyum. Bolu’nun çocuğuyum. Bundan bir kaç yüz yoıl önce Köroğlu Bolu Beyi’ne şu şekilde seslenmişti. “Benden Selam Olsun Bolu Beyi’ne, Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır, At kişnemesinden kargı sesinden, Dağlar seda verip seslenmelidir, seslenmelidir” diyerek Bolu Beyi’ne Bolu’ya geliyorum demiştir. Ben 10 gün önce Bolu’dan ayrılma Bay Kemal genel merkezin önüne geliyorum dedim. O gün Bolu Beyi nasıl kaçtıysa bugünde Bay Kemal kaçtı. Ama şuan emin olun korkunun ecele faydası yok. Değişim zamanı geldimi o değişim gerçekleşir” dedi.
“BAY KEMAL’İ BİR ÜST TAKIM YÖNETİYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık sürecinin bir proje olduğunu vurgulayan Başkan Özcan “Kemal Bey seçimi kaybedince baktım ki bir açıklama yapar mı diye. Baktım istifa falan yok bu adam hem seçim kaybedecek hem de koltuğunda hiçbir şey olmamış gibi oturmaya devam edecek. Yazıklar olsun. Yunanistan bile bize demokrasi dersi verdi. Çipras seçimi kaybetti güle oynaya istifa etti. Bizim ki de hiçbir şey gibi olmamış gibi ortada bir başarı varmış gibi konuşuyor. Bir de ondan nemalanan yalakaları var. Efendim şöyle başarılı olduk, böyle başarılı olduk. Şimdi size ilk kez duyacaklarınızı anlatacağım. Geçen atılmadan önce sayın Genel Başkan ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki odasında konuştuk. Sayın Genel Başkanım, size kazanamaz demiyorum yüzde 51 şansınız var ama Ankara veya İstanbul Belediye Başkanımızın yüzde 99 şansı var dedim. Bu seçim riske atılacak bir seçim değil dedim. Cevaben dedi ki İstanbul veya Ankara’yı 9 ay süre ile AKP’ye devredeceğiz dedi. 9 ay süre ile AKP’ye İstanbul veya Ankara’yı devretmemek için Türkiye’nin tam 5 yılını devrettin, çaldırdın çaldırdın. Kendini nasıl aday yaptırdı, tam bir proje ister kızın ister kızmayın. Bay Kemal’i bir üst takım yönetiyor. Altılı masayı kurdu sonra ne yaptı yüzde bir bile oyu olmayan 4 siyasi partinin genel başkanına da eşit oy verdi. Ondan sonra birer cumhurbaşkanlığı yardımcılığı verdi bakanlık garantisi verdi ve kendisini onlara Cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdi. Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken, hiç örgütlerin fikri alındı mı? Yazık değil mi senin kaprislerinden dolayı ülkenin 5 yılını kaybettik” ifadelerini kullandı.
“EMEĞİN DEĞİL SERMAYENİN PARTİSİ OLMUŞUZ”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanlış insanlarla yol yürüdüğünü ve seçimin bu yüzden kaybedildiğini belirten Özcan “Siz zannediyorsunuz ki Kemal Bey sadece yüzde bir oyu bile olmayan 4 siyasi partiye 38 milletvekili verdi zannediyorsunuz. Yanlış bilgi, hani emekten, adaletten, alınterinden yanaydık ya o zenginler kulübü başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu bile bizim listeye benim bildiğim en az 4 milletvekili adayı yerleştirdi. Emeğin değil sermayenin partisi olmuşuz. Başından itibaren yanlış yaptı. Gerçek CHP’lilere, gerçek Atatürkçü’lere hiç fikrini sormadı. FETÖ’cülerle yol yürümeyi denedi, siyaseten badem bıyıklılarla yol yürümeyi denedi, ikinci cumhuriyetçilerle yol yürümeyi denedi. Sonuç ne oldu, savaş tam bir hüsran oldu. Yazıklar olsun. Ey sayın Kemal Kılıçdaroğlu yanlış insanlarla yola çıktın. Sonra yanlış seçim stratejisi kurdun sonra da etnik kürt milliyetçiliği yapan HDP’nin kuyruğuna takıldın. Yazıklar olsun. Toplum senden ekonomik konularda çözümler istiyordu, toplum senden milli savunma konusunda birşeyler duymak istiyordu. Ama sen HDP’yi küstürürüm diye terörle mücadeleye devam edeceğim bile diyemedin. Yani insanlar sana inanmadı. 7 cumhurbaşkanı olacak bir sistem kuruyorsun. Ya nasıl yöneteceksiniz, her seferinde 7’niz bir araya mı gelecektiniz. İstemeye istemeye insanları sandığa götürdüler, Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdirttile” şeklinde konuştu.
“BAY KEMAL İLE ATATÜRKÇÜLÜĞÜ BİLE TARTIŞMAM ONUNLA”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun diktatör bir yönetici olduğunu söyleyen Özcan “Bay Kemal’in nasıl bir diktatör olduğunu anlatacağım. İllerde milletvekili adayları belirlenirken, örgütlere sordular mı? Kimseye sormadılar, Bay Kemal ve 5’li çetesi, bir tanesi asilzade aileden gelen Faik Öztrak, diğeri kır saçlı eski bir gazeteci, diğeri badem badem saçları olan var ya Engin Özkoç. İşte sen bu adamlarla yola çıkarsan yolda kalırsın. Siz Bay Kemal’i benim kadar iyi tanımıyorsunuz. Ben Bay Kemal’le il başkanlığı, milletvekilliği, belediye başkanlığı yapan tek kişiyim. Kemal Kılıçdaroğlu demokrat falan değil aslında en az Erdoğan kadar diktatör. Kemal Kılıçdaroğlu sizin tanıdığınız gibi sakin karakterli bir adam da değil, rol yapıyor. Çok kinci, asla söyleneni yapılanı unutmuyor. Adam yıllardır Atatürk’ün koltuğunda Atatürkçülüğü bile tartışmam onunla. Hangi altı okuna sahip çıktı Atatürk’ün” dedi.
“ATATÜRK DÜŞMANI BUNLAR”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve yanında bulunanların Atatürk düşmanı olduğunu vurgulayan Özcan “Çok büyük bir kötülük yaptı. Laik CHP’ye mezhepçiliği soktu. Bizim partinin programında şu yazar; CHP her türlü mezhepçiliği reddeder, her türlü alt kimlik milliyetçiliğini de reddeder. Biz CHP olarak alevisiyle, sünnisiyle, kürtleriyle, Türkleriyle bir bütünüz ve aynı amaca hizmet ediyoruz. Türk Milleti’nin birer parçasıyız. Bir de şu hatayı yaptı, badem bıyıklı diyorum ya. Gerçekten badem bıyıklı olanları da kastediyorum, olmayanları da kastediyorum. Bana göre Canan Kaftancıoğlu’da bir badem bıyıklı. Atatürk düşmanı bunlar. Bunlar Atatürk Cumhuriyeti’yle dertleri olan insanlar. Abdüllatif Şener’i hatırlıyor musunuz? Geçen dönem Bolu’dan aday yapacaklardı. Şimdi ne oldu işi bitti gemiyi terk etti. Zaten öbür tarafta da işi bitmişti. Çöpe attılar, Kemal Kılıçdaroğlu çöpten çıkarttı. Dediler ki Kemal Bey’e bay Kemal biz sana muhafazakar kesimden oy getirdik. Muhafazakar seçmen aptal mı? Ben senin gibi değilim ama sana benzeyen birini getirerek senden oy istiyorum. Ne dedi muhafazakar seçmen, hadi ordan dedi. Aslın gibi gel bana dedi. Biz genel başkana 13 yıl boyunca şans verdik. 13 yıl boyunca 11 genel seçim, yerel seçim, referandum kaybetti. Yeter artık yeter. Senin yüzünden Türk Milleti 21 yıllık her türlü yolsuzluğa bulaşmış, karanlık, emperyal güçlerin uşağı olan bu hükümete 5 yıl daha katlanacak. Yazıklar olsun sana Kemal Kılıçdaroğlu, hakkımı helal etmiyorum sana” ifadelerini kullandı.
“KULLANIM SÜRESİ BİTMİŞ GENEL BAŞKANSIN”
Başkan Özcan konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Şöyle bir şey var beyefendi seçimi kaybettiğini düşünmüyor, seçimden başarıyla ayrıldığını düşünüyor. Şurakası da öyle, her gün alkışlıyorlar. Yahu kardeşim bu seçimin bir kazananı var bir kaybedeni var. Bu seçimin kaybedeni sensin. Kral çıplak, söylemeyelim mi? Kendisi Genel Merkezde şatafatlı odasında oturmaya devam ediyor. Bugün yok, kaçtı çünkü, duymak istemedi. İstanbul’a gitti. TİP Milletvekilini görecekmiş, 2 buçuk aydır aklın neredeydi.? Sen demokrat falan değilsin sen sadece kendi muhaliflerinden korkan kendi partililerinden korkan, kullanım süresi bitmiş artık koltuğu bırakması gereken bir genel başkansın. Bakın bu seçimi o kaybetti ama bir de bu seçimi kazananları oldu. İşte şu başımızın belası olan Erdoğan kazandı. İşte Erdoğan’ın beşli çeteleri vardı ya, onlar kazandı. Yandaş müteahhitler vardı ya, onlar da kazandı. Bir de kim kazandı biliyor musun? Badem bıyıklı Davutoğlu da kazandı, badem bıyıklı Babacan da kazandı. Saadet Partisi yüzde 0.1 oyla 10 tane milletvekili çıkarttı, onlar da kazandı. Bir de kim kazandı biliyor musunuz? Emperyal güçler kazandı. Bir de kim kazandı biliyor musunuz? Türkiye’de sayıları milyonları bulan sığınmacılar kazandı, sığınmacılar.
“NASIL BAŞARDIN SEÇİMİ KAYBETMEYİ”
Bazıları diyor ki, yahu bu adam seni Bolu’ya Belediye Başkan adayı yaptı nankör, burada konuşuyorsun, diyor. Beni Çankaya’ya belediye Başkan adayı yapmadı. Beni Kadıköy’e belediye başkan adayı yapmadı. Zaten ben o kupon belediyelere aday olmazdım. Ben Bolu’da yüzde 34’e karşı 63’le girdim seçime. Ve yüzde 53’e 45 oranında kazandım. Ey Bay Kemal, seçim var ya seçim böyle kazanılır. Şu seçim sadece Tayyip gitsin mi kalsın mı seçimi olsaydı emin olun yüzde 60 Erdoğan gitsin çıkardı. Yahu sen nasıl başardın kaybetmeyi, nasıl? O seçimi kaybetti, gençlerimiz umudunu kaybetti; o seçimi kaybetti muhalefet umutlarını kaybetti; o seçimi kaybetti zam yağmuru başladı. Artık millet muhalefetten bile umudunu kesmiş durumda. O yüzden bu koltuk meraklısı Bay Kemal’i göndermenin zamanı geldi. Sen madem bu kadar çok koltuk seviyorsun, bak koltuk sevdalısı Kemal Kılıçdaroğlu, ben sana koltuk getirdim. Şimdi in o koltuktan, al bu koltuğu git evinde otur, torunlarını sev.
“ÜLKEYİ KAYBETTİN”
Yağmurda, çamurda, sıcakta neredeyse koşarak geldik, uçarak geldik. Ama Bay Kemal’in etrafındakiler açıklama yapıyor; ateş olsa cürmü kadar yer yakarmış, Bay Kemal’e değişimden bahsetmek suçmuş. Çatır çatır kongreler yapıyorlar bir taraftan beğenmedikleri il başkanlarını alıyorlar. Yahu senin neren demokrat, adam o kadar rahat ki sanki okulda girdiği sınıf başkanlığını kaybetmiş. Hemşerim sen Cumhurbaşkanlığını kaybettin, ülkeyi kaybettin, 5 yılını kaybettirdin bu ülkeye. Yazıklar olsun. Değerli Cumhuriyet sevdalıları, bakın bu kafayla gidersek Ankara’yı İstanbul’u, Adana’yı Mersin’i, Hatay’ı, Antalya’yı niye kaybettik derseniz, cevabı yine burada. O yüzden Genel Merkezin önünden sesleniyorum. Tarihi bir çağrı, bak kendi tweetlerinin altına bak. Seçimden sonra taziye için mesaj atmış, 5 bin tane yorum var. Yahu yorumların yüzde doksanında istifa et diyor insanlar sana. Sen de hiç mi utanma yok, hiç mi sıkılma yok, hiç mi yok ya?
“DEĞİŞİM 12. KATTAN BAŞLAMALI”
Bu kafayla o büyükşehirleri de kaybedersek, o belediyeleri de kaybedersek, Kemal Beyin sokağa çıkacak yüzü kalmaz. Ben de kendisine buradan tarihi bir çağrıda bulunuyorum. Diyorum ki ‘Aklını başına al Bay Kemal, hemen görevi bırakacağını açıkla. Kurultay tarihini açıkla, kurultayda aday olmayacağını açıkla. Parti programını güncelle, Ekim sonunda ben gidiyorum ve koltuğumu da Cumhuriyet Halk Partilileri de bizleri de rahatlat.’ Değişim en tepeden başlamalı, 12. Kattan başlamalı, Genel Başkandan başlamalı, tüzük değişikliğine devam etmeli diyemiyorlar. Bakın o koltuk sevdalılarına sesleniyorum. ‘Bay Kemal’a karşı çıkarsam beni aday yapmaz’ diyenlere sesleniyorum. Bu şekilde aday olsanız ne olmasanız ne? Hadi kazandınız, ‘Onurumuzla kazandık’ diye göğsünüzü gere gere dolaşabilecek misiniz? Tarihin önünde ‘Ben çocuklarıma doğruları anlattım diyebilecek misiniz? O zaman cesur olun, sesinizi çıkartın. Kuvayi Milliye ruhundan geliyoruz. Her cümlede bunu söylerler. Mustafa Kemal Atatürk, bir bölük bile askeri olmaksızın Samsun’a çıktı. Kimse başaramaz derken hükümet idamına ferman vermişken Mustafa Kemal rütbelerini söktü, istifasını verdi, gemileri yaktı, Milli Mücadeleyi başlattı. Başardı, emperyalistlere diz çöktürdü.
“EY KEMAL KILIÇDAROĞLU, KRAL ÇIPLAK”
Her şey koltuktan ibaret değil, sessiz kalmayın. Benim gibi sizler gibi diktatöre başkaldırın, başkaldırın, başkaldırın. Bay Kemal, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Genel Başkanım… Artık yolun sonuna geldik, başarısız oldun, gideceksin. 75 yaşında yenemedin de 80 yaşında mı yeneceksin? Sen yeneceksin diye biz kaç seçim daha kaybedeceğiz? Efendim neymiş, ‘İşte köylüler TRT’yi izlemiş, seçimi kaybetmiş’ Yani senin için biz seçmeni mi değiştireceğiz, senin kazanacağın seçmen mi bulacağız? Ben şunu söyleyeyim, Kemal Bey bu kafayla ancak CHP Kurultay’ında Recep Tayyip Erdoğan’ı yener, başka bir yerde yenemez. İstifa et Bay Kemal, istifa et Bay Kemal, istifa et Bay Kemal… Size İmamoğlu gibi bir sır vererek konuşmayı bitireyim. Ama aramızda kalır değil mi? Kimseye söylemek yok. Ey Kemal Kılıçdaroğlu, başarısız oldun. Kral çıplak!.”
