Basın toplantısına; Ak Parti Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, İl Genel meclisi Başkanı Yaşar Yüceer, Ak Parti Milletvekili Adayı Metin Vural, Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet Eker ve il ilçe yönetimi katıldı.
Türkiye’nin 25 Haziran sabahı yeni bir sisteme geçtiğini belirten Nurettin Doğanay, şöyle konuştu; “Pazar günü yapılan 24 Haziran seçimlerinin öncelikle milletimize ve ülkemize hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbim’den temenni ediyorum. Biz Ak Parti ailesi olarak 17 yıldır milletimizin huzurunda divana durmaktan hiçbir zaman çekinmedik ve millletimize karşı da her zaman o samimi duygularla hareket ettik. 17 yıldır bu duygu ve düşüncelerle milletimize hizmet ettik, hizmet etmeye de devam ettik. Bundan sonrasında da Türkiye yeni bir başlangıçla birlikte 24 Haziran’ın hemen sonrasında 25 Haziran sabahı Türkiye yeni bir sabaha uyandı. Türkiye'de ilk defa milletimiz tarafından yine seçilen başkanlık sistemine yine bir geçiş kısmıyla başladık. Ben bu süreçte başta teşkilatlarımız olmak kaydıyla; gençlik kollarımızdan, kadın kollarımızdan, merkez ilçelerimizden, il yönetimimizden velhasılıkelam ilçelerimizden, belediyelerimizden, milletvekilimizden, milletvekili adaylarımızdan her birisinden bugüne kadar vermiş oldukları katkılardan, yapmış oldukları çalışmalarda dolayı her birisine tabii ki bu süreç içerisinde bu işin olmazsa olmazı değerli basın mensupları; çünkü biz basınla beraber oluyoruz. Aynı çalışma alanı içerisinde çalışıyoruz. Ve bu süreç içerisinde değerli Bolu'muzun çok kıymetli gerek görselde gerek yazılı anlamdaki basın mensuplarına da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Tabii bunu söylerken Bolu'daki siyasi partilere de bu teşekkürü etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ben öncelikle tabii ki siyasi partiler denince cumhur ittifakının tarafı olan başta Milliyetçi Hareket Partisi il başkanından, milletvekili adaylarından ve tabi ki yine Büyük Birlik Partisi olmak kaydıyla onlara teşekkürü bir borç biliyorum. Cumhur ittifakında birleştikleri için ve ilk turda sayın cumhurbaşkanımızın Türkiye genelinden seçilmesinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Yine bununla birlikte siyasi partilerle, öbür siyasi partilerle doğal olarak bir çalışma sürecimiz oldu. Bunun içerisinde başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak kaydıyla Bolu'da kavgasız, gürültüsüz benim için şahsım adına en önemli olan konulardan birisi bu; çünkü biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Küçük şehirde yaşarken siyaset uğruna kırıp, döküp, yakmanın bir mantığı olmadığını düşünüyorum, inanıyorum. Bunu 3 yıldır da sürekli olarak dillendiriyorum. Bu seçim süresi boyunca itina gösteren birbirini üzmeden, kırmadan bir seçim süresi geçiren tüm siyasi partilere de, il başkanlarına da, milletvekillerine de bir kez daha teşekkür ettiğimi belirtmek istiyorum. Bolu küçük şehir ve bu şehir hepimizin”
Kendi içimizde değerlendirmemizi yapacağız
Ülke genelinde olduğu gibi Bolu’da da Ak Parti’nin, Recep Tayyip Erdoğan’a verilen oylardan daha az oy almasını değerlendiren Nurettin Doğanay, “Üzerimize düşen sorumluluğu alarak, kendi iç dünyamızdaki muhasebemizi yaparak yolumuza devam edeceğiz” dedi. Doğanay, “Sonuç olarak sayın cumhurbaşkanımız birinci turda seçilmiş oldu. Bolu genelinde yüzde altmış beşlik bir oy oranıyla seçilmiş oldu. Tabii ki Ak Parti olarak şunu da ortaya koymak lazım. Tüm Türkiye genelinde olduğu gibi Ak Parti’nin oylarında, sayın cumhurbaşkanımızın oylarına nazaran, bakıldığı zaman bir düşüş var. Burada milletimiz siyasilerin alması gereken, o stratejik anlamdaki hamleyi yapıp belki de milletimizin, Türk milleti olarak çok seçime gitmemizden dolayı, bu işte de profesyonelleştiğimizi düşünüyoruz. Siyasi partiler anlamında söylemiyorum. Milletimizde o ayarı çok güzel bir şekilde yaparak, ne verilmesi, ne söylenmesi gerektiğini çok net bir şekilde anlatabilen bir yapı ortaya çıkmış oldu. Biz Bolu olarak elhamdülillah yine Türkiye ortalamasının üzerindeki, aslında Türkiye ortalaması yüzde elli olursa Bolu yüzde altmış oluyor, altmış olursa yetmiş oluyor, kırk olursa elli oluyor gibi falan, böyle bir durum var. Ama işin gerçeğine de baktığınız zaman sayın cumhurbaşkanımızın aldığı oyların altında Ak Parti’nin almış olduğu bir oy var. Tabii ki biz buradan Ak Parti ailesi olarak da üzerimize düşen sorumluluğu alarak, kendi iç dünyamızdaki muhasebemizi de yaparak yolumuza devam edeceğiz. Ben buradan öncelikle çok kıymetli Bolulu hemşerilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Yine Bolu başkanlık sisteminde tekrar sayın cumhurbaşkanımızla yola devam noktasında yüzde altmış beş oranında bir oy oranıyla devam dedi. Ak Parti olarak yüzde elli iki oranında bir oy oranıyla yine iki milletvekilimizin ikisinin de yoluna devam dedi. Tabii bizim gönlümüzden ve kalbimizden geçen, işte milletvekili adaylarımızdan bir tanesi de Metin kardeşim. Süreç boyunca hep birlikte çalıştık. Öncesinde de zaten hep birlikteydik. Tabii gönlümüzden, kalbimizden geçen kısmı bunun için çaba sarf etmek ama milletimizin takdiri de bu yönde olduğu için milletimizin vermiş olduğu karar başımızın üzerine diyoruz, ki demek de zorundayız. Hatta seçimin ilk günü ben CHP milletvekili Tanju Özcan’ı da aradım iş netleştikten sonra. Kendisini tebrik ettim. Tabii ki şu an itibariyle Bolu’nun üç tane milletvekili var. İki tanesi Ak Parti milletvekili, bir tanesi CHP milletvekili. Onlar da TBMM’de Bolu için, Türkiye için çalışmalarını sürdürecekler. Tabii ki bugün bu fotoğraf olduğu zaman arkanızda, şu da olabilir. Birinci sıra adayımız Arzu Aydın nerede? Kendisi şu an Ankara’da. Tabii yeni olduğu için onun bir hazırlık dönemi de oluyor doğal olarak. Onun da selamları var. Size iletmiş olayım. Ben bu duygu ve düşüncelerle öncelikle sürecin tekraren milletimize, Bolumuz’a hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte artık seçimsiz, genel anlamda seçimsiz, tabii yerel anlamdaki seçim kapıya geldi, yaklaştı. Artık başkanlık sisteminin, merkezden yönetimin ülkemize sağlayacağı faydaları birlikte görmüş olacağız. Zaten sayın cumhurbaşkanımız da bahsetti. İlk önce hemen meclisteki yemin törenleri yapıldıktan sonra, bakanlıkların ortaya çıkmasıyla birlikte yolumuza devam edeceğiz. Artık bürokrasi anlamında sıkışan bir Türkiye’nin olmayacağını ümit ediyoruz ki bundan sonrasında öyle olacak” ifadelerini kullandı.
