Yeniden Refah Partisi listesinde Bolu 1.sıra Milletvekili Adayı gösterilen Sadettin Baskın, Türkiye'de olan sorunların büyük kısmının Bolu'da da mevcut olduğunu ve Refah Partisi olarak Bolu'nun sorunlarına hakim olduklarını söyledi. Baskın, Bolu'nun turizm şehri olması gerektiğini ve şehirde çok fazla unsurun değişmesi gerektiğini de ekleyerek, "Bolu’da basmadığımız toprak, köy, mahalle, ilçe kalmadı. Gitmediğimiz yer bizim değildir mantığıyla hareket ettik ve Bolu insanımızın sorunlarını tespit ettik. Sorunların büyük bir kısmı genel sorunlar. Türkiye’deki sorunların çok büyük bir kısmı Bolumuz'da da maalesef mevcut. Deprem en büyük problemimiz, deprem gerçeğini en büyük problem olarak görüyoruz. Onun dışında ciddi anlamda ekonomik sıkıntılar var. Son 2-3 yılda fiyatlar 3-4 katına çıkmış durumda. Bunların hepsini biliyoruz. Pazartesi günleri ciddi anlamda bir trafik sorunumuz var. Kalıcı Konutlar’dan bölgesinden merkeze girişlerde mesai saatlerinde ve mesai saatleri başlangıçları ve sonlarında ciddi bir trafik sorunu olduğunu görüyoruz. Köprülü ve Paşaköy kavşağının hatalı olduğunu ana hattın alttan gidip üstten diğer ara yolların yapılması gerektiğini istediğiniz gibi oynama şansınız oluyor. Ama hattı yukarıdan verdiğinizde alttan sadece bir göbek yapabiliyorsunuz. Ankara’da, büyükşehirlerde bunun örnekleri var. U dönüşler vesaire gibi çeşitli varyasyonlar yapılabiliyor. Dolayısıyla o hatayı diğer kavşaklarda, Gölyüzü ve Sanayi kavşaklarında yapmamak lazım. Oraların da acilen köprülü kavşak halini aldırmak gerekiyor. Bir de organize sanayide aynı sıkıntı var. Organize sanayide de acil köprülü kavşağa ve alt geçide veya üst geçide ihtiyacımız var. Acilen çözülmesi lazım. Biliyoruz Bolu’nun sorunları çok yıllardır gelen siyasiler hep milletvekilleri, belediye başkanları Bolu şehir stadyumunun acilen değişmesi gerektiğini, yeterli olmadığını, şehir merkezinde kaldığını, Pazar yerlerinin daha düzenli olması gerektiğini bunları hep söylüyoruz. Biz bir turizm kentiyiz" ifadelerini kullandı.
“MİLLETVEKİLİ GARANTİ”
Baskın, Yeniden Refah Partisi'nin uzun yıllardan gelen milli görüş geleneğinin devam ettiğini ve milletvekilini garanti olarak gördüklerini belirterek, ‘’Milletvekilini garanti gözüyle görüyoruz. 2. sıradaki milletvekilimiz için çalışmalar yapıyoruz açıkçası. Neden böyle söylüyorum dün listeler açıklandı. Listeler açıklandıktan sonra gelen telefonların haddi hesabı yok. Allah razı olsun halkımız çok ciddi anlamda teveccüh gösteriyor. Biliyorsunuz Bolu’da çok ciddi bir AK Parti oyu vardı. Akabinde CHP oyu var. Diğer bileşenler MHP ve İYİ Parti. Mecliste grubu bulunan partilerden bahsediyorum. Tabii ki diğer partilerin mutlaka az veya çok oy potansiyeli var. Ama biz milli görüş olaraktan her şeyden önemlisi bir 50 yıllık geleneğe sahibiz. Bizim geçmişten bugüne milli görüşün halkın gözünde çok ayrı bir yeri var. Yeniden Refah Partisi’ de bu milli görüş geleneğinin devamı olan bir parti. Erbakan hocamın üstlenmiş olduğu vizyon, misyon ve çizgisini aynı şekilde şu anda üstleniyoruz. Genel başkanımız Doktor Fatih Erbakan hocamın daha önce başlatmış olduğu yarım kalan projelerin devamını yapmak üzere yola çıkmış bir lider ve duruşuyla bugüne kadar ilkeli duruşu, liyakatiyle ve en önemlisi de siyasete getirmiş olduğu nezaket ve zarafeti diyoruz. Hakikaten halktan çok ciddi teveccüh kazandı ve bunun yansımalarını da biz Bolu ilinde çok net bir şekilde hissediyoruz. Dolayısıyla bugün sağ partilerin çok büyük bir kısmının kökeninde biz varız. Milli görüş var. Hatta ve hatta çok net söylüyorum Cumhuriyet Halk Partisi 6 oku devletçilik bizim ilkelerimizden bir tanesi, milliyetçilik, halkçılık. Yani 6 okun aşağı yukarı çok büyük bir kısmı bizim, Yeniden Refah Partisi’nin milli görüşlük ilkelerinden. Bizde ilaveler var. Ana misyonlarımızdan bir tanesi kul haklarının tesisi diye ayırdığımız her durumda ve her şartta hakkın haklıya teslim edilmesi noktasında bir misyonumuz var. Onun dışında ilave olarak da yine ahlak ve maneviyat üzerine siyasi çizgi izlemek diye bir üstlendiğimiz misyon var ve son olarak da üstlendiğimiz misyonlardan bir tanesi de nefsimize karşı kendimizi örgütlemek diye bir kavramımız var. Yani şu anki son siyasetçilerin konuştuğu cümlelerle ifade edeyim. Makam ve rakam için siyaset yapmak değil. Makam ve koltuk için siyaset yapmak değil. Halkımızın hizmetkarı, halkımızın hizmetinde olmak için siyaset yapmak diye bir anlayışımız var. En önemli hususlardan bir tanesi bu ama işte dediğim gibi nefsimize burada gem vurmasını öğreten bir eğitim sistemimiz var. Biz burada makamlarımız yükseldikçe tevazumuz da aynı oranda yükselsin, yükselmesi noktasında kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz'' dedi
