Doğan, inşa ettikleri apartmanda gerçekleştirdiği dijital video projesinde, yangında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını binanın dış cephesine yansıttı. “Olası Kast Üzerine Bir Ağıt” adını taşıyan çalışmada, diğer bir binanın yüzeyine ise facianın yaşandığı ana dair dijital bir canlandırma yansıtıldı.
Duygusal anların yaşandığı bu çalışma, hem bir anma hem de toplumsal hafızayı diri tutma amacı taşıyor. Grand Kartal yangını davasının üçüncü duruşması öncesinde hayata geçirilen proje, geçmişin acılarını unutturmamak ve adalet talebini de yineliyor.
“Adeta soğukkanlı bir vicdansızlığın davası”
Video klipte yapılan animasyonun yanı sıra yangın faciasına dair bir seslendirme de yer aldı. Yapılan seslendirmede şu ifadelere yer verildi; “Bir otel düşünün, 12 katlı, 161 odalı, 350 yataklı, Kültür Bakanlığı tarafından denetlenmiş, güvenli ve çocuk dostluğu ilan edilmiş, satışı yapılmış. Aileler bu sözlere inanarak canlarını oraya emanet etti. Ama o bina, 21 Ocak gecesi bir otelden bir tuzağa dönüştü. Yangın başladığında canlarımız uykudaydı. Ne bir alem çaldı, ne bir görevli koştu. Kapılar kilitliydi, çıkışlar kapalıydı. Duman yayılırken kimse onlara yardım etmedi ve otel sahipleri. O an çocuklarımız alevlerin arasında nefes ararken, onlar birer hain gibi kaçtılar. Biz o gece sadece canlarımızı kaybetmedik. İnsanlığı olan inancımızı da kaybettik. Otel denetlenmişti, onaylanmıştı, güvenli denmişti ama hiçbir şey güvenli değildi. Bu görmezden gelinen ihmallerin, açgözlülük yüzünden unutulmuş sorumlulukların, yani adeta soğukkanlı bir vicdansızlığın davası.”
