COVIT-19 salgını ardından okullarla birlikte Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışan kurumları ve ülke genelinde sayıları 70 bini aşan çalışanlarını sıkıntıya soktu.
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Yasası çerçevesinde kurulan MTSK’larda (Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları) zor günlerin yaşandığına dikkat çeken İstanbul Avrupa Direksiyon Eğitmenleri Derneği Başkanı Renan Kalfalı, bu süreçte meslektaşlarına haksızlıklar yapıldığını bildirdi.
Salgından korunmanın tek bilinen ve uygulanabilen yöntemi sosyal izolasyon olduğunu kabul ettiklerini belirten Kalfalı, bu süreçten MEB bünyesinde görev yapan çalışanların bu durumdan farklı farklı etkilendiğini söyledi. 657’ye tabii olan ve resmî okullarda görev yapan öğretmenler idari izinli sayıldıkları için gelirlerinde bir daralma yaşamadığına dikkat çeken Kalfalı, “Aynı bakanlığın bünyesinde görev yapan sözleşmeli ve ders saat ücretli öğretmenlerle, MTSK’larda görev yapan ve adına Usta Öğreticiler denilen eğitmenler süreçten olumsuz etkilendi. Asıl görevleri eğitmek ve öğretmek olan personeller, tamamen işverenin tercihlerine bırakıldı. Ya gelirlerinde daralma yaşadılar yada patronların kendi çıkarları çerçevesinde buldukları en kestirme ve karlı çözümle işten çıkarıldılar. Ya da ücretsiz izne gönderilerek gelirlerini tamamen kaybettiler” dedi.
ÖZLÜK HAKLARI SORGULANIYOR
Gelinen noktada yaşanan mağduriyetleri görev tanımındaki yetersizliklere bağlayanDernek Başkanı Renan Kalfalıyaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
“Özlük hakları yönünden 4587, çalışma şartları ve atama yönünden 5580, kabahat ve mükafat yönünden 657 sayılı kanunlara bağlı olan bizim sektörümüzün çalışanları, SGK ve İŞKUR’un baz aldığı ISCO-80 (Uluslararası Meslek Sınıflandırması)’na göre Direksiyon Eğitmeni olarak isimlendirilmesine rağmen sendikal iş kolu bakımından “büro işçisi” sayılıyor. İşte tam bu noktada yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve mesleki anlamda alınacak kararlarda söz sahibi olunabilmesi için, sendikal iş kolunun açılması ve bu yönde bir mücadele verilmesi gerekiyor. Ancak, her hak mücadelesinde olduğu gibi bu alanda da hakkının peşinden giden insanlar için bu süreç kolay olmamaktadır. Anayasal bir hak olan bu mücadeleye giren eğitmenler ise ekmekleri ile tehdit ediliyor.MTSK Kursları, Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yeterince denetlenmeyincebundan cesaret alarak eğitmen arkadaşlarımızı haftalık ders saatlerinin üzerinde çalıştırıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi resmi tatillerde bile eğitime çağırıyorlar. Sektör işverenleri;her daim verilenle yetinen, sorgulamayan, çok çalışan, esas işi dışında pek çok angaryayı büyük bir alçakgönüllülükle kabul eğitmenler arıyor.”
