HABER: ZEKERİYA ERCİVAN
Bolu Belediyesi hakkında İrfan Yılmaz adlı vatandaşın iddiaları yenilir yutulur cinsten değil. Yılmaz TV Bolu’ya yaptığı özel açıklamada sahip olduğu arsasına inşaat yapmak için Bolu Belediyesi’ne başvurduğunu ancak Bolu Belediyesi yetkilileri tarafından kendisine verilen cevapta sahip olduğu arsanın neredeyse yarısının yol genişletme çalışması için Bolu Belediyesi’ne “gönüllü” bağış yapması halinde işleme alacakları cevabını aldığını söyledi. Yılmaz belediyenin talebini yerine getirmezse hiçbir şekilde arsasına proje yaptırılmayacağı belediye yetkilileri tarafından kendisine söylendiğini iddia etti.
BELEDİYEDE HİÇBİR ÇALIŞMA YAPAMAZSIN
Yılmaz Bolu Belediyesi ile arasında yaşananları şu şekilde anlattı:
16 Ekim 2020'de belediyeden arsama inşaat yapmak için imar durumu istedim. İmar durumunda bana belediye 1258 metrekare olan arsamdan 500 metrekare belediyeye vermem karşılığında ancak inşaat yapabileceğimi söyledi. Ben de bunun olmayacağını söyledim ve bununla ilgili imar müdürüne gittim. İmar müdürü bana bunu yapmadan kesinlikle yapamayacağımı, ben biraz hakkımı savununca da sen bunu yapmazsan belediyede hiçbir çalışma yapamazsın diye beni sanki belediyede bu işi yapmak zorundayım, yapamazsam beni sıkıntıya sokacağını ima eden sözler söyledi.
BİR TEK MANSUR BEY YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞTI
Sonra ben bu işle ilgili Belediye Başkan Yardımcısı Mansur Bey'in yanına gittim. Şimdi bu olaylarda gittiğim zaman ne Tanju Bey'den, ne Asuman Hanım'dan, ne de başka bir yöneticiden olumlu bir yanıt alamadım. Bir tek orada bana olumlu yanıtı söyleyen Mansur Bey oldu. Mansur Bey'in yanına gittiğim zaman, Mansur Bey benim mağdur olduğumu, belediyenin burada bir şeyler yapması gerektiğini bana söyledi ama orada Asuman Hanım vardı ve Mehmet Bey'i çağırdılar. Asuman Hanım ve Mehmet Bey kesinlikle belediyenin hiçbir şey yapamayacağını, orada Mansur Bey söylemesine rağmen, onlar katı tutumlarına devam etti. Mansur Bey'in yanında Asuman Hanım da vardı. Bu olayları anlattım. Mansur Bey bana bu işte belediyenin bir haksızlık yaptığını, benim mağdur olduğumu, bu işi düzeltmek için karşılıklı fedakarlık yapılması gerektiğini söyledi ve İmar Müdürü Mehmet Bey'i çağırdı oraya. Mehmet Bey'le Asuman Hanım kesinlikle belediyenin hiçbir şey yapamayacağını, arsa sahibinin 500 metrekare gönüllü olarak burayı bağış yapması gerektiğini, bağış yapmazsa kesinlikle bu işi yapmayacaklarını söylediler. Ben de Asuman Hanım ve Mehmet Bey'e, sizin kanunen benden alma hakkınız var mı dedim. Kanunen alma hakkı olmadığını daha önce zaten avukatımdan öğrendim. Onlar da zaten söyledi. Kanunen alma hakkımız yok ama sana buraya inşaat yaptırmayız, sen de yapamayınca mecburen bunu vermek zorundasın imasında bulundular.
MECLİS KARARLARINI EKSİK VERMİŞLER
Ben de avukatımı arayarak daha sonra Tanju Bey'in yanına gittim. Tanju Bey'le konuştuk. Tanju Bey önce ilk konuşmamızda fazla bir şey söylemeden, sanki sen git bu işi belediyeye 500 metrekareyi bağışla, ancak böyle yapılır imasında bulundu. Ben de mahkemeye vermeye karar verdim ve mahkemeye verdim. Mahkemeye verince mahkeme onlardan benim bu arsamın 500 metrekaresinin yola nasıl terk yapılacağına dair hangi kanunlardan, hangi meclis kararından geçtiğine dair bilgiler istedi. Belediyeye gittim ben. Belediyeden 1986'da ve 1994'te iki tane bununla ilgili mecliste görüşme olduğunu ve bunlarla ilgili olduğunu öğrendim. Mahkemeye de o bilgiyi verdim. Mahkeme belediyeden mecliste alınan kararları istemiş ve mahkemeye 1986'daki meclis kararlarını vermemişler. Eksik vermişler. Aslında bunun suç olması gerekli. Mahkeme bana döndü ve benden istedi 1986'daki meclis kararlarını. Ben de belediyeye gittim ve dilekçe verdim. 1986'daki bu kararın bana verilmesini istedim.
TANJU BEY “SİZ MERAK ETMEYİN” DEDİ AMA ARADAN 3 AY GEÇTİ
Aradan otuz gün geçmesine rağmen bana bu kararı vermediler. Tekrar gittim belediyeye, yazı işleri müdürüne gittim. Dedim ki ben size yazı verdim. Otuz gün geçti. Siz otuz gün içinde bana cevap vermeniz gerekirdi. Ben cevap alamadım. Acaba gönderdiniz, bana mı ulaşmadı? Baktı ve göndermediklerini öğrendi. Daha sonra bir iki telefon görüşmesi yaptıktan sonra “Bu beni aşar” dedi. Bir işlem yapmadığını öğrendim. Avukatıma telefon ettim, Mahir Seyhan'a. Mahir Seyhan geldi, Tanju Bey'in yanına çıktık. Tanju Bey'in yanında bu işi kendisine söyledik. Tanju Bey dedi ki, ben bu evrakı bulup size göndereceğim. Siz merak etmeyin dedi. Aradan 2-3 ay geçmesine rağmen Tanju Bey de bize evrak göndermedi. Bu iş mahkeme sürecinde devam ediyor.
