Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan iftar sonrası yaptığı açıklamaların ilki Bolu Belediyesinin borç miktarı ve bu durumun nedenleri hakkında oldu. Özcan açıklamalarında şu ifadeler yer verdi;
BORCUN NE KADAR OLDUĞUNU BİLMİYORDUM
Bu güne kadar belediyenin borcunu açıklamamış olmamızın sebebi açıklanabilir olmayışıydı. Ben belediyede göreve başladığımda ilgili arkadaşlara sordum "Borcumuz ne kadar?" Dedim, bana bir rakam verdiler. Karşılaştığım rakamı görünce "Oh" dedim, "Benim tahmin ettiğim kadar borç yokmuş" dedim.
BAZI BORÇLAR LİSTEDE YOKTU
Sonra incelediğimde benim bildiğim bazı borçların orada olmadığını gördüm. Neden bu borçlar görünmüyor dediğimde "Size verilen borç miktarı tahakkuk eden borçlar" denildi. "Hak edişleri düzenlenmeyenler, sonradan bu borca eklenecek" dediler. "Seçim döneminin sonunda yapılan bazı işlerin hak edişleri sonradan düzenlenecek" dediler.
50 MİLYON'DA ARTAR 150 MİLYON'DA
Hak edişleri düzenlenmeye başladığında her gün borç miktarının birkaç milyon arttığını gördüm. "Bu borç miktarı daha ne kadar artabilir" diye tekrar sordum. Mali hizmetlerdeki arkadaşlar "Biz bu durumu bilemeyiz, bu rakam 50 Milyon'da artabilir 150 Milyon'da artabilir" dediler.
BELEDİYENİN PARASINI KENDİ PARAMDAN ÇOK DAHA DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE HARCAMAYA DİKKAT EDİYORUM
Yapılan son incelememde bu rakamın yüzde doksan dokuzluk kısmıyla ilgili artık eminiz. Bolu Belediyesi'nin toplam 461 Milyon lira borcu var. Bu borcun 150 milyon lirası iller bankasına, küçük bir kısmı SGK gibi resmi kurumlara, asıl önemli borç müteahhit ve esnaflara. Biz göreve geldiğim andan itibaren İller Bankası hariç bu borcun 10 Milyon Lirası'nı ödedik. Ben belediyenin parasını kendi paramdan çok daha dikkatli bir şekilde harcamaya dikkat ediyorum.
3-4 MİLYON BELEDİYE KASASINA GİRDİ
Bazı alacaklarla oturduk konuştuk dedik ki "Alacaklarınız elbette bir gün ödenir, biz halkın yararına belediyecilik yapıyoruz. Bu alacağı bir yılda almakta var, siz bir miktar bu alacağınızda indirim yapar belediyeye bağış yaparsanız sizin ödemelerinizde öncelik yaparız" dedik. Şuana kadara yaptığımız görüşmelerde bu teklifimizi yüzde doksan beşi kabul etti. Bu kişilere ödemelerimizi yapmaya başladık ve bu teklifle belediyemizin kasasına 3-4 Milyonluk bir kazanç elde etmiş olacağız.
ALAADDİN YILMAZ'IN DÖNEMİ OSMANLI DÖNEMİNE BENZİYOR
Benim geçmiş yönetimi karalamak kötülemek gibi bir düşüncem yok. Bunu da açıkça söyledim. Belediye'de 2017 yılının başından itibaren büyük bir mali bozulma gerçekleşmiş. 1ocak 2017 yılı itibariyle belediyenin 170 milyon lira borcu varmış. Bu borcun 120 milyon lirası kamuya ait olan borçlar. Aynı zamanda kasasında da 37 milyon lira nakit parası varmış. 1 Ocak 2017den sonra bu durum değişmiş, idari ve mali olarak büyük bir çöküntü yaşamışlar. Alaaddin Yılmaz'ın dönemi Osmanlı dönemine benziyor. Kuruluş dönemi, yükselme dönemi, duraklama dönemi ve çöküş dönemi. İlk başta görevi devraldığında bir bocalama yaşamış sonra düzelmiş 2017 yılı itibariyle de bir çöküş dönemi yaşanmış.
HUKUKİ OLARAK SORUMSUZ AMA FİİLEN YETKİLİ KİŞİLER BU HALE GETİRMİŞ
Bu çöküş döneminin en önemli sebebi ise eski başkanın idareyi tamamen bırakmış olmasından kaynaklanıyor. Belediyenin gelirine giderine hiç kafa yormamış. Kaynağı olmadan ihaleler yapılmış. Belediyenin kasasında beş kuruş yokken 20 Milyon lira ihale yapılmış, beş kuruş para yokken 10 Milyonluk ihale yapılmış. İsraf inanılmaz noktalar ulaşılmış. Araç örneği de olduğu gibi. Belediyenin çok sayıda aracı olmasına rağmen birde çok sayıda araç kiralanmış. Öyle bir hale gelmiş ki belediyede bir çok kişinin alında makam araçları verilmiş Lale Devri gibi. Makam araçlarında takip sistemi yok, makam araçları ne kadar yakıt kullanmış bilen yok, araçların üzerinde belediyeye aittir diye bir ibare yok. Herkes kendi makam aracı gibi kulanmış. Bir sürü israf kalemleri oluşmuş. Araştırma yapılmadığı için hukuki olarak sorumsuz olan ama fiilen en etkili yerlere getirilen bir iki kişi işin bu noktaya gelmesine sebep olmuş.
