Nilüfer Park Cafe’de gerçekleşen basın toplantısına TDP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Akgün, TDP Yerel Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Maksut Beykoz, TDP Parti Meclis Üyesi Ömer Urgun, TDP Bolu Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak, TDP Bolu İl Başkanı Mithat Eser, TDP Bolu İl Başkan Yardımcısı Sevda Sarıkaya ve TDP Bolu Gençlik Kolları Başkanı Hüdai Ünlü katıldı.
HER İLDE KEŞKE İZZET BAYSALLAR OLSA
Toplantıda konuşma yapan Hüseyin Akgün Bolu’da böyle bir organizasyonla buluşmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek gene gündeme dair şu değerlendirmelerde bulundu “Evet öncelikle basınımızın değerli temsilcileri çok kıymetli dava arkadaşlarım, hepiniz toplantımıza hoş geldiniz. Öncelikle şu anda Bolumuzda olmaktan çok mutluyum. Türkiye’mizin her köşesini karış karış geziyoruz ama tabii ki Bolu muzun ayrı bir güzelliği var. Allahıma her zaman şükrediyorum. Her ilde keşke İzzet Baysallar olsa. Değerli büyüğümüz İzzet Baysal gibi kişiler Türkiye’mizin her ilinde olsa devletimiz e iş düşmez. İzzet Baysal bugüne kadar şöyle bir geriye döndüğümüzde Bolumuza 430 Milyon liralık yatırım yaparak 140 tane eser kazandırmış. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRSİN
Çok kıymetli basın mensupları maalesef ki bu haftaya da kötü haberlerle başladık. Geçtiğimiz haftalarda bizleri üzen olaylar yaşadık. Kadın cinayetleri maalesef artarak devam etmekte. Kadını koruyan yasalar maalesef etkili değil. İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girsin. İstanbul Sözleşmesi mutlaka gözden geçirilmeli ve yürürlüğe girmelidir. Devleti yönetenler artık kadına şiddeti seyretmek yerine çözüm üretsinler, öğretmenlerimiz var, atanamayan öğretmenlerimiz var. Bu öğretmenlerimizin suçu günahı yok. Suç şu andaki iktidar partisinin yanlış yönetiminden kaynaklanmaktadır. Biz iktidara geldiğimizde ilk bir yıl içerisinde bugüne kadar atanamayan öğretmenlerimizin hepsini atacağız.
DEPREM AFET BAKANLIĞI KURACAĞIZ
İktidar her yere üniversite açtığını söylüyor. Gençler iş isteyince biz devlet olarak size fabrika kurmak zorunda değiliz, iş bulmak zorunda değiliz diyorlar. Peki, bu gençler ne yapsın? Devletimiz fabrika kurmaz iş sahaları açmazsa maalesef gençlerimiz beyin göçü ne mağdur kalıyor ve biz bu gençlerimizi yurt dışında başka ülkelere kaptırmak zorunda kalıyoruz. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak iktidara geldiğimizde gençlerimiz için yeni çalışma alanları açacağız, yeni fabrikalar kuracağız ve bu beyin göçünü engelleyeceğiz. Önümüzde maalesef ki ülkemizde bir deprem gerçeği var. 1999 Düzce depreminin üzerinden 22 yıl geçti. 19 yıldır iktidarda olan partiler muhalefette olan partiler maalesef ki hala deprem için bir çözüm üretmediler. Türkiye Değişim Partisi iktidarında ilk hedefimiz bununla alakalı Deprem ve Afet Bakanlığı kurmak.
ENGELLİ KARDEŞLERİMİZ İÇİN YENİ İŞ SAHALARI AÇACAĞIZ
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda şu ana kadar mevcut iktidar engelli kardeşlerimiz için maalesef hiçbir adım atmıyor. Biz Türkiye Değişim Partisi iktidarında Engelliler Bakanlığı’nı kuracağız. Engelli kardeşlerimiz için yeni iş sahaları açacağız. Ülkemizde 12 milyon engelli kardeşimiz var. Devlet dairelerinde şu anda engelli kardeşlerimizin yüzde 3 istihdam kadrosu var. Biz bunu yüzde 6'ya çıkararak elimizden geldiğince engelli kardeşlerimize iş istihdam desteği sağlayacağız. Engelli kardeşlerimizin bakım aylığı maalesef şuanda askeri ücretin altında şu anda askeri ücretle bile geçinemezken. Engelli kardeşlerimizin ihtiyaçları şu andaki askeri ücretin altında olduğu için zaten karşılanamamakta. Biz Türkiye Değişim Partisi iktidarında bu engelli bakım aylıklarını da asgari ücrete eşitleyeceğiz.
GELİN CAMİLERDE KIŞLALARDA, OKULLARDA KARAKOLLARDA VE ADLİYELER DE SİYASET YAPMAYALIM
Türkiye’de maalesef ki şu anda bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizin sebeplerinden bir tanesi de maalesef yanlış yönetimdir. Türkiye'de kaynak sorunu yok. Türkiye'de vicdan sorunu var. Eğer vicdansızsanız gençler iş beğenmiyor dersiniz. Eğer vicdansızsanız EYT gündeminizde olmaz. Vicdansızsanız topladığınız deprem vergilerini başka yerlere harcarsınız. Değerli basın mensupları buradan sizin vesileniz de seslenmek istiyorum. Gelin camilerde kışlalarda, okullarda karakollarda ve adliyeler de siyaset yapmayalım. Buralar özgür ve bağımsız olsun. Siyasi düşüncelerimiz farklı olabilir. Vicdan, merhamet ve saygı çizgisinde mutlaka bütün siyasi partilerin birleşmesi gerekmektedir. Ekonomi de ülkemiz şu anda sıkıntılar yaşıyor. Dövizdeki yükseliş hem halkımızı hem de bizleri maalesef tedirgin etmekte. Bunların nedeni sadece yanlış ekonomi politikaları değil tek adam rejiminden kaynaklı yönetim'den sebep nedir? Koskoca Türkiye'yi Külliye'den tek başınıza yönetemezsiniz. Sistem kitlenmiş durumda çözümden çok sorun üretiyor.
GÖSTERİŞE VE İSRAFA TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ OLARAK SON VERECEĞİZ
Sayın Erdoğan ekonominin dört dörtlük olduğunu söylüyor ve şu andaki durumu muhalefetin abarttığını söylüyor. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Sarıgül ve Genel Başkan Yardımcılarımız da biz ülkemizin dört bir yanını geziyoruz. Buradan Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Amerika'nın bizim ne ekip ne biçmeyeceğinize karar vermesine biz Türkiye Değişim Partisi olarak müsaade etmez. Anadolu'da yaprak kıpırdamıyor her yerde derin bir yoksulluk var. Halkın maalesef dayanacak gücü kalmamış. Hangi esnafın hangi yurttaşımızın kapısını çalsak aynı ses aynı şikâyet maalesef yoksulluk. Yurttaşlarımızın cebinde maalesef para kalmamış durumda. Özellikle gençler umutlarını yitirmiş çiftçiler toprağını süremez gübre alamaz. Esnaf siftah yapmadan evine dönüyor. Maalesef ki borç içinde esnaflarımız yüzmeye devam ediyor. Bir çuval patates, bir çuval un 1 litre yağ artık zam üstüne zam görmekten. Yurttaşlarımız nereye yetişeceğini şaşırmış durumda. Kömürün tonu şu anda 3600 lira, odunun tonu ise 1500 lira olmuş ve yurttaşlarımız maalesef bunları da alamayacak duruma geldi. Zaten doğalgaz'dan bahsetmeye gerek bile yok. Kombi'ye yaklaşamaz olmuş durumdayız. Bu sorunları maalesef şuanda ki iktidar çözemez. Çünkü artık çözüm üretmek yerine sorun üretmektedirler çözebilecek olsalardı 19 yıldır bu problemleri çözmeleri gerekirdi. İktidara bugüne kadar yaptıkları için yaptıkları hizmetler için teşekkür ediyoruz. Ancak bundan sonra sahada Türkiye Değişim Partisi de var. Biz iktidar olduğumuzda tarım, sanayi, turizm gibi tüm alanlarda ülkemiz için çalışmalar ve projeler üreteceğiz. Hukukta demokraside evrensel hukuk kurallarına uyarak ülkemizde yeniden güven ortamı sağlayacağız. Ranta değil, üretime önem vereceğiz. Çiftçimizi sanayicimizi, turizmcimizi destekleyeceğiz. Onlara gerekli hizmetleri kapılarına ayaklarına kadar götüreceğiz. Gösterişe ve israfa Türkiye Değişim Partisi olarak son vereceğiz. Şirketlere hazine garantisi değil, çiftçiye alım garantisi vereceğiz. 84 milyonun hakkını asla Türkiye Değişim Partisi olarak 84 kişiye yedirmeyeceğiz. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak yurttaşlarımızla sürekli elele kolkola ülkemizin refaha kavuşması için çalışacağız
